BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM;
MİLLî Gençlik’in ısrarla ve tavizsiz bir üslupla sürdürdüğü aksiyonlardan biri de Fetih Nesli inşa etme ve Ayasofya’ya sahip çıkma mücadelesidir. Fetih ve Nasr Surelerinde ifadesini bulan fetih, İslam’ın cihanşümul bir aksiyonudur.
En büyük nimet “Müslüman olmak”tır. Müslüman bencil olamaz. Bu büyük nimeti herkese ulaştırmak ister. İşte fetih, İslam’daki iyilik ve güzelliklerden bütün insanlığa faydalandırma gayretidir.
Fethin amacı, insanlara duyulan şefkat ve merhamettir. Diğer insanlar da İslam nimetini tatsın; Allah’a inansın; Müslüman olsun; ebedi ahiret hayatında cennete girsin, niyetidir. “Açma” anlamına gelen fetih; kilitli gönüllerin İslam’a açılmasını, gönüllerin fethedilmesini hedefler.
Anadolu Gençlik Derneği, 15 Mayıs’ta Diyarbakır’ın Fethi’ni kutladı. Bu aksiyonuyla Anadolu’nun İslam’la tanışmasının Hz. Ömer (ra) dönemine uzandığını ortaya koydu. Halit bin Velid’in (ra) komutanlarından İyaz bin Ganem (ra), 639’da Diyarbakır ve Mardin’i fethederek Anadolu kapılarını İslam’a açtı. AGD; sinesinde 2 peygamber, 500 kadar sahabe, pek çok evliya barındıran Diyarbakır’ı bu kimliğiyle tanıtmaya çalışıyor.
İstanbul, iki önemli kıtanın kesişme noktasında! Boğazları stratejik özellikte! Napolyon der ki: “İstanbul’a sahip olan dünyaya hâkim olur.”
İstanbul, Efendimizin (sav) müjdesi, Eba Eyyûb’el Ensarî’nin (ra) fedakârlığı ve Fatih’in emanetidir. 563 yıl geçmesine rağmen, Hıristiyanlar hâlâ İstanbul’un fethini kabullenemediler.
İstanbul, fetih sonrası İslam’la yoğruldu. Gönüller dilberi bu şehir dünyanın gözbebeği oldu. Bugün de, ilim, irfan ve maneviyat merkezi haline getirilmeye ihtiyacı var.
FETİH DOYASIYA YAŞANDI
ANADOLU Gençlik Derneği cumartesi günü büyük fethin yıldönümünü Kocaeli Stadı’nda kutladı. 563 yıl önceki şuur aynen yansıtılmaya çalışıldı. Ebû Eyyûb’el Ensarî’nin (ra) şuuru, Akşemsettin’in sorumluluğu, Fatih’in heyecanı ve Ulubatlı Hasan’ın azmine imrendik. Stat’taki on binler surlar önündeki mücahitler gibiydiler.
Fetih iklimini Milli Görüşçülerden başkasının oluşturamayacağı görüldü. Çünkü onlar, çalışmalarına inançlarını, gönüllerini, samimiyetlerini, heyecanlarını, azimlerini koyuyorlar. Dünyalık ihtiraslarla fetih anlayışını yansıtmak ne mümkün!
Fetihle uyumlu mehter, marş ve ezgiler Stat’ta büyük bir heyecan dalgası oluşturdu. Programa, “Davamızın esası şefkat; gayesi ise bütün insanlığın saadetidir” diyen Erbakan Hoca damgasını vurdu.
AGD Genel Başkanı Salih Turhan, “Efendimiz (sav) Hendek Savaşı’nda müjdeyi verdiği için İstanbul’un fethini Medine’den başlatıyoruz. Fetih, İslam’ın insanla buluşmasıdır” açıklamasını yaptı.
Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk ve Genel Başkan Mustafa Kamalak, yüzlerce gencin birbiriyle kenetlenerek oluşturdukları koridordan geçerek kürsüye geldiler. Adeta, fetih neslinin yetişmesi için sömürgecilere, zalimlere karşı bir ömür direnen insanlara duydukları vefakârlığı göstermeye çalıştılar.
Asiltürk, “Milli Görüşçüler 47 yıldır kınayıcının kınamasına aldırmadan milletimize hizmet ediyor” derken; Kamalak da, “Geleceği, ihtirası olanlar değil; davası olanlar inşa eder. Bir davanın haklılığı, kuru kalabalıklarla değil; ilahi iradeye uygunluğu ile ölçülür” diyordu.
AYASOFYA FETHİN SEMBOLÜ
AYASOFYA, sıradan bir cami değil; hakkın batıla galebesinin simgesidir. Fetih erlerinin kılıç hakkı ve fethin sembolüdür.
Fatih Sultan Mehmet Han, Ayasofya’yı kendi parasıyla satın aldı; vakıf oluşturdu; Müslümanların hizmetine sundu. Vakfiye’sini amacı dışında kullananlara şu veballeri yükledi: “Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerlerine olsun. Ebediyen cehennemde kalsınlar; onların azabı asla hafiflemesin!”
Fetih nesli, Fatih’in emanetine bu sorumluluk şuuruyla sahip çıkmaktadır. Cumartesi sabahı Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen on binlerce insan Ayasofya Meydanı’nda toplandı. Seher vaktinde fetih namazı kıldılar. Fatih’in ahfadı olarak, emanetine sahip çıkmaya söz verdiler. Allah Resulü’nün (sav) fetih müjdesindeki amacın şuurunda olduklarını gösterdiler.
Fetih neslinin temsil edildiği AGD’nin Genel Başkanı Salih Turhan, bu mücadelelerinin amacını şöyle açıkladı: “Ayasofya Camii’nin açılması talebinin, ne Sultanahmet Camii’nin; ne de Firîz Ağa Camii’nin cemaate yetip yetmediği ile ilgisi yoktur. Ayasofya’nın gerçek hükmû şahsiyetine kavuşturulması, hem Fatih’e bir vefadır; hem de İslam’ın belirleyiciliğinin teminatıdır.”
Yaptıkları görevin şuurunda olanlarca hazırlanan fetih kutlamaları hem muhteşem, hem de amacına uygun oldu. Fetih neslinin Türkiye’yi ve ümmetin bütün renklerini temsilen flamalarla yaptıkları kortej yürüyüşü; hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan gerçekleştirdikleri programda, fethin aslına uygun olarak canlandırılması her şeyi anlatmaya yetiyordu. Kocaeli’nde stada koşan on binler bu tarihî olaya tanıklık ettiler. Gençliğe hedef göstererek yeni zaferlerin müjdesini verdiler.