Saadet Partisi Genel Merkez Kadın Kolları Türkiye’nin dört bir tarafından hanımların katılımıyla Başkent Ankara’da Milli Görüş Kadın Zirvesi’ni büyük bir coşku ile gerçekleştirdi. Pursaklar Selçuklu Kültür Merkezi’nde icra edilen Milli Görüş Zirvesi’ne Türkiye’nin en büyük 12 sivil toplum örgütü verirken, ‘Yeni Bir Dünya Kurulumunda Kadın ve Aile’ çalıştayının sonuç bildirgesi de kamuoyuyla paylaşıldı. Coşku ve heyecan içinde gerçekleşen programda, salon ‘Mücahit Erbakan’ sloganlarıyla inledi.
Programa Genel Başkanımız Prof.Dr.Mustafa Kamalak'ta katılarak bir konuşma yaptı.
BATI, KADINI İSTİSMAR ARACI OLARAK GÖRÜYOR
Batı sistemlerinde kadının meta ve istismar aracı olarak görüldüğüne dikkat çeken Kamalak; “Bizim sistemimize göre kadın annedir, eşdir, ailedir, haladır, teyzedir, kardeştir. Ama Batılı sistemler kadını istismar aracı olarak görüyor. Batı bacıyı bayan yaptı. Bacı demek; sen benim kız kardeşimsin demektir. Ama bayan olunca sıradan bir kadın, her türlü istismara açık. Bizde aile kutsaldır, anne mübarektir. Yüce Kitabımız, ‘Anne babanıza off bile demeyin’ diyor. Başka bir sistemde var mı bunlar? Yok” diye konuştu.
BİZİM SİSTEMİN VERDİĞİ DEĞERİ HİÇBİR DÜNYA SİSTEMİ VERMEDİ
Kamalak, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya ve Adil Bir Düzen için burada olduklarını kaydederek, “Bu kadar hanım kardeşimizi burada gördükten sonra ‘bu iş tamamdır’ inşallah. Şair Sezai Karakoç ne diyor? ‘Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır.’ Hiç merak etmeyin şairin dediği ne yapsalar boş, göklerden bir karar var, o hükmünü icra edecektir. Beyleri beyler değil, anneler doğurur. O nedenle hanımların çok büyük bir önemi var. Aile toplumun temeltaşıdır. Efendimiz ne diyor, Veda Hutbesi’nde? Hanımlarınız size Allah’ın emanetidir. Emanete hıyanet ise münafıklığın alametidir. Bizim sistemin aileye ve kadına verdiği önemi hiçbir dünya sistemi vermemiştir” dedi.
Programın açılış konuşmasını yapan Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ebru Asiltürk, Milli Görüş’ün terazinin gözüne Allah’ın rızasını koyan görüş olduğunu vurgulayarak, “Her ortamda yaşabilmeyi maharet olarak gören değil, inandığı gibi yaşayan ve bunun için de mücadeleyi yapanların görüşüdür. Sabretmeyi de bilir. Ama sabrı ‘istikamette sabit durmanın adıdır’ diyen görüşüdür Milli Görüş. Sadece Türkiye ile sınırlı kalmayıp, özelde Türkiye, genelde ise dünyayı kapsayan medeniyet tasavvurunun adıdır, Milli Görüş” dedi.
SABIR ‘İSTİKAMETTE SABİT DURMANIN ADIDIR’
Milli Görüş kadrolarının kadın temsilcileri olarak sorumluluk ve vazifelerinin bilincinde olarak bir araya geldiklerini kaydeden Asiltürk şunları kaydetti:
“Milli Görüş’ün terazinin gözüne Allah’ın rızasını koyan görüştür. Her ortamda yaşabilmeyi maharet olarak gören değil, inandığı gibi yaşayan ve bunun için de mücadeleyi yapanların görüşüdür. Sabretmeyi de bilir. Ama sabrı ‘istikamette sabit durmanın adıdır’ diyen görüşdür Milli Görüş.
Bugüne kadar birçok kadın çalışması yapıldı. Peki bizim yaptığımız bu çalıştayı diğerlerinden farklı kılan nedir? Bir çok kadın çalıştayı Batı referansları ile gerçekleşmektedir. Tespitleri ve çözümleri bu toprağın sesi olmaktan uzak. Ama biz kadına yönelik bakış açımızın inancımız ve medeniyetimizin referansları çerçevesinde şekillenmesinin hem kadını hem de topluma yönelik büyük bir katkı olacağına inanıyoruz.”
DEVLETLER DIŞA BAĞIMLI, İNSANLAR BORCA ESİR
Türkiye ve İslam coğrafyasında bitmeyen savaşlar, çatışmalar, terör, kan ve gözyaşının hakim olduğunu söyleyen Asiltürk, “2. Dünya Savaşı sonrası egemen ırkçı emperyalist güçler bir sömürü düzeni ihdas etmiş ve bu düzen kendi menfaatleri doğrultusunda çalışmıştır. Eğitim ve medyayı kullanarak inanç ve milli kültüre dair milleti bir ve beraber tutan her ne kadar kavram ve değer varsa bunların içi boşaltılmış yâda değiştirilmiştir. Ekonomik olarak devletler dışa bağımlı hale, insanlar borca esir edilmiştir. Aç ve işsiz bırakmak, borca esir düşürmek ve inançlarından ayırmak ile kıvama getirilen ülkeler ve milletler sistem içerisinde ırkçı emperyalistlerin amaçlarına hizmet eder olmuştur. Ülkemizde son yaşanan terör hadiseleri sonucunda bölge adeta savaş alanı halindedir… Şehidimiz var… Ana-baba-eş-aile 80 milyon Türkiye yasta… Ülke sınırlarının içerisinde şehit kanları ile sulanmış her karış toprağın sahibi, askerimize ve polisimize atılan her kurşunun karşısındayız. Sebebi her ne olursa olsun, hiçbir söylem terör ile bir yere varamaz” diye konuştu.
SORUMLULUK VE VAZİFELERİMİZİN BİLİNCİNDEYİZ
Milli Görüş kadrolarının kadın temsilcileri olarak sorumluluk ve vazifenin bilincinde olarak bir araya geldiklerini kaydeden Asiltürk şunları kaydetti: “Bulunduğumuz zaman diliminde kadının ve toplumun en değerli yapıtaşı olan ailenin sorunlarının, çıkmazlarının tespiti ve Milli Görüş penceresinden çözüm yollarının belirlendiği bir çalıştay gerçekleştirdik. Kadının, toplumdaki yeri ve teksinden çalışma hayatına engelli olarak yaşadıklarından eğitime, vakıf medeniyetindeki konumundan medyaya, ekonomideki varlığından siyasete kadar bir çok başlık altında inanç ve medeniyetimizin esasları dahilinde bakış açımızı ve çözüm önerilerimizi ifade ettik. Bugüne kadar birçok kadın çalışması yapıldı, yapılıyor. Peki bizim yaptığımız bu çalıştayı diğerlerinden farklı kılan nedir? Bir çok kadın çalışma batı referansları ile gerçekleşmektedir. Tespitleri ve çözümleri bu toprağın sesi olmaktan uzak. Ama biz kadına yönelik bakış açımızın inancımız ve medeniyetimizin referansları çerçevesinde şekillenmesinin hem kadını hem de topluma yönelik büyük bir katkı olacağına inanıyoruz.”
BATI KADINI İSTİSMAR ARACI OLARAK GÖRÜYOR
Batı sistemlerinde kadının meta ve istismar aracı olarak görüldüğüne dikkat çeken Kamalak, “Bizim sistemimize göre kadın annedir, eşdir, ailedir, haladır, teyzedir, kardeştir. Ama Batılı sistemler kadını istismar aracı olarak görüyor. Batı bacıyı bayan yaptı. Bacı demek; sen benim kız kardeşimsin. Ama bayan olunca sıradan bir kadın, her türlü istismara açık. Biz de aile kutsaldır, anne mübarektir. Yüce kitabımız ‘Anne babanıza off bile demeyin’ diyor. Başka bir sistemde var mı bunlar? Yok. Bizim sistemimizde asıl olan ailedir, diğerleri de ailenin tamamlayıcısıdırlar. Bu sisteme dönmek ve devam ettirmek için en büyük pay hanım kardeşlerimize düşüyor” diye konuştu.
HERŞEY AYNI SADECE TABELA FARKLI
Mevcut iktidar ve muhalefet partilerin Türkiye’yi ve gençliği Haçlı Birliği’ne monte etmek istediklerine vurgu yapan Kamalak, “Ama biz diyoruz ki; hayır. Bizim tarihimiz belli, yöneldiğimiz istikamet bellidir. Bu nedenle Avrupa Birliği değil, İslam Birliği diyoruz. Bazı dalgalanmalar olsa da bu sizi yeise düşürmesin. Korkmayın Allah bizimledir. Bu sebeple diyoruz ki Türkiye’de 60-70 parti değil, 2 parti vardır. Saadet Partisi ve diğerleri… Şimdi AKP’si CHP’si aynı değil mi? İkisi de domuz, zinayı serbest bırakmıyor mu? Evet bırakıyor. Peki neyleri farklı? Sadece ve sadece tabelaları farklı” şeklinde konuştu.
YÜZDE 80 DE ALSANIZ TÜRKİYE’Yİ YÖNETEMEZSİNİZ
Türkiye’de her gün şehit haberlerinin geldiğini de hatırlatan Kamalak şunları kaydetti: “Bugünkü şehitlerin sorumlusu AKP’dir. Akan şehit kanlarının vebali AKP’nin omuzlarındadır. Yüzde 50 değil, yüzde 80 oy alsa bile Türkiye’yi yönetemez. Erbakan Hoca’mızın dediği gibi ‘devlet yönetmek çoluk çocuk işi değil.’ AKP’nin önde gelenlerine soruyorum; Milli Görüş Erbakan Hoca hangi günahı, vebali işledi de hem sırtından hem kalbinden hançerlediniz? İslam’ın haram gördüğü ne varsa kanunla serbest bıraktınız. LGBTİ, domuz eti, zinanın serbest bırakılması vs. bunların hepsini AKP Meclis’ten geçirdi. Peki çaresiz miyiz? Asla, Allah Muhsinlerle beraberdir. O bizimle olduktan sonra bütün dünya karşımızda olsa ne yazar? Geçici kalabalıklar moralinizi bozmasın.”
Genel Merkez Kadın Kolları’nın ev sahipliğinde Türkiye’nin en büyük 12 sivil toplum örgütünün katılımıyla 5-6 Mayıs tarihleri arasında düzenlediği çalıştayın sonuç bildirgesi de kamuoyuyla paylaşıldı. Çalıştaya; Saadet Partisi Kadın Kolları, Avrupa Saadet Partisi Kadın Kolları, AGD, Anadolu Gençlik Dergisi, Memur-Sen, Cansuyu, ÖĞ-DER, Din-Bir-Der, ESDER, İYFO, ESAM, Medya Derneği, İSOM-DER ve Gönüller Hareketi Kadın Temsilcileri katıldı. ‘Milli Görüş Kadın Zirvesi’nin sonuç bildirgesi ise şöyle;
MİLLİ GÖRÜŞ KADIN ZİRVESİ’NİN SONUÇ BİLDİRGESİ
Aile, toplumun doğal ve temel unsurudur, inancımız ve milli kültürümüze göre, saadetin de temel unsurudur.
Kadınlar ve çocuklar, savaş ve terörün, en büyük mağdurlarıdır.
İnsan yaratılmışların en şereflisidir.
Toplumsal hayat, kadın ve erkekle birlikte biçimlenir.
Kadın hakları ifadesi, insan hakları içinde sadece sözle değil özde değerlendirilmelidir.
Kapitalist sistem, sadece kadını değil bütün insanları sömürmek üzere önemli bir tehdit olarak karşımızdadır.
Üreten insan mutludur. Ancak üretimin karşılığı sadece para ile ölçülmemelidir.“Hem kentte hem de kırsalda çalışan kadının en önemli sorunu, işi ile ailesi arasında yaşadığı ikilemdir.
Çalışma hayatı, eşitlik ilkesi ile değil, adalet ilkesine göre tasnif edilmelidir.
Kadının yegâne sorunu, Batı’nın “siyasetteki kadın temsili”nin artırılması dayatması değildir.
Kadın mağduriyetleri, kapitalist dünyanın dayatma mantığıyla değil, ancak Bizim Medeniyet değerlerimizin hak ve adalet merkezli prensipleri ile giderilir.
Güçlü ülkeler için, devletlerin güçlü bireylere sahip olma zorunluluğu vardır.
Kadın ticareti ile kadın istismarına yönelik ciddi bir çalışma ortaya konmamaktadır. Bu konu, STK’ların, hatta kadın merkezli grup ve oluşumların gündemini oluşturmamaktadır.
Meselenin çözümü suçu oluşturan ortamın yok edilmesi ile mümkündür. Milli Görüş’ün siyasal birikimi ve fikri müktesebatı açısından kadın olgusu, bir manevi kalkınma unsuru olarak, kurulmak istenen Yeni Bir Dünya’nın organizasyon şemasında yerini almıştır.