Mustafa Kardeş" dedi. "O gün yaşadığım olayı hayatım boyunca unutamam.. Yanından çıktığımda saatlerce kendime gelemedim... İlk işim de cebimdeki loto kağıdını yırtmak oldu."
Anadolu‘yu dolaşmaya devam ediyoruz. Antalya‘dan başladık, İzmir, Aydın, Muğla, Afyon, Simav, Kütahya, Kocaeli derken Eskişehir‘den çıktık.
Anadolu insanının yüreği sıcak, sohbeti tatlı...
Mehmet Abi de öyle. İzmir‘de denk geldik. İzmir Teşkilatı‘nın idare amiri. Davanın emektarlarından. Bu hatırayı İzmir‘de herkes bilirmiş. Ben bu gidişimde duydum.
Üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen Mehmet Abi anlatırken hâlâ o günü yaşıyor gibiydi. Gözleri nemleniyor, sesi titriyordu:
"O sabah içimde tuhaf bir sıkıntı vardı. Tam o sırada Şerafettin Kılıç bey aradı. ‘Hazırlan Ankara‘ya gidiyoruz, Erbakan Hocam çağırmış‘ dedi. O günler sıkıntılı günler. Seçimden yeni çıkmışız. Parti bölünmüş. Bütün kalantorlar yenilikçilerin yanında. Üstüne bir de teşkilatın 47 milyar lira borcu var ki büyük para. Hazırlandım. Tam kapıdan çıktım ki karşıda bir loto bayisi var. Nasıl oynandığını bilmem. Hayatımda elimi sürmemişim. Ama reklamlardan falan gözüme ilişiyor. İçime bir his doğdu. Dedim ki kendi kendime; ‘ben gidip şu lotodan oynayayım. Çıkan parayı da götüreyim teşkilata vereyim. Böylece borcu kapatalım.‘ Gittim büfeye. Dedim ki ‘ben bunu oynamayı bilmem. Nasıl oynanıyorsa sen benim yerime oyna, bana ver.‘ Oynadı, elime bir kağıt tutuşturdu. O andan itibaren içim kıpır kıpır. Bir sevinç ki sorma. Kesin para çıkacak. Ben de onu teşkilata verip borçları kapatacağım. Sürpriz olsun diye de hiç kimseye söylemiyorum. Çıkacağından o kadar eminim yani.
Neyse Loto kağıdı cepte, biz arabada vardık Ankara‘ya. 4 kişiyiz. Geçmiş zaman belki 3 saat belki 4 saat rahmetli Hocam‘la oturduk. O anlattı biz dinledik. Sonunda tahmin ettiğimiz gibi Şerafettin beye, ‘İzmir il başkanı olacaksın‘ dedi. Elini öpüp ayrılacağız. Ben en sona kaldım. İşte ne olduysa o an oldu. Sıra bana gelince elimi tuttu. Kendine doğru çekti. Kulağıma fısıldar gibi ‘Bana bak‘ dedi. Başımı kaldırdım. Göz göze geldik. Tebessüm ediyordu. ‘Bana bak. Haram parayla cihat olmaz. Sen, Allah‘ım bana cihad için harcayabileceğim helal kazanç nasip et diye dua etmelisin.‘
Dondum kaldım.
Dışarı çıktığımda benzim sapsarı olmuş. Şerafettin bey ve diğer iki arkadaş, "ne oldu sana birden böyle" diye soruyor. Ama benim ne söyleneni duyacak, ne de ağzımı açacak mecalim var.
Aklımda tek bir şey var, bir an evvel loto kağıdını yırtıp çöpe atmak...
Bu anıyı anlatan Saadet Partisi İzmir il teşkilatımızdan eski idare amirimiz Mehmet Alpat abimiz Vefat ermiştir. Cenazesi 30 Haziran Pazar (YARIN) öğle namazına müteakip Menderes Gölcükler Mahallesi Camii'nden kaldırılacaktır.Daima sadıklarla, salihlerle beraber "Helal para ile cihat" eden Mehmet Ağabey, Allah rahmet eylesin, makanın âli, Cennette Erbakan Hocamızla birlikte Peygamberimize komşu olasın. Amin.