Yazar Abdurrahman Dilipak'tan Kaygılıyım yazısı ....Ona göre, durum şöyle: ''Küresel dayatmalar karşısındaki Türkiye'nin siyasi tutumu ve Erdoğan'ın yakın çevresinin ''AKP'liler'' tarafından ''kuşatılmış'' olması fikri ve o ''AKP'li'' bir takım çevrelerin ''elleri, cüzdanları ve vicdanlarının kirlenmesi'' de söz konusu! Kimse la yus'el değil! Hatasız hiç değil! Yanlış işlerede tevessül söz konusu olabilir. Reisin etrafında toplananlar, onu yalan yanlış bilgilerle hatta belki de fetvalarla tehlikeli yönlere de sevk etmiş olabilirler. (Tabii ben bütün yanlışın çevresinden kaynaklandığını düşünmediğim gibi, çevresini oluşturanlara ya da eleştirenlere karşı nasıl tepki verildiğini de önemsiyorum.) Reis bunu görüp, anladığında ise daha çok geç değildi. Onları tamamen serbest bıraktı ve onlar ''Ali kıran baş kesen'' cüretiyle kirli ellerinin parmak izlerini her yere bıraktılar! Bu süreçte ise sanki; ''kim ne yapıyorsa yapsın, görelim'' dedi ve dikkatle izledi. 15 Temmuz'da FETÖ’ye nasıl ’'Ne istediniz de vermedim?'’ dedikten sonra 40 yıldır devletin en mahrem hücrelerine gimiş bir yapıya operasyon çekildi ise, çevresini kuşatanlar dahil, hepsine karşı operasyon çekecek! Zaten çekiliyor da! Son aylarda isimleri sosyal medyada bir takım iddialarda çokca geçenlere bakın, Erdoğan'ın kimleri paçalarından kavradığını göreceksiniz, Erdoğan, kendinden sonraki lidere ve kadrolara mevzi-ler açıyor...”Bana göre ise; atı alan Üsküdar’ı geçti.Çok geç kalınmışta olabilir ve bu işin geri dönüşü de olmayabilir. Allah en iyisini bilendir!
Bundan sonrası için, içeride ve dışarıda çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalırsak ya? İşler oraya doğru gitmez inşAllah!
Seçim sonrasını bekleyelim. Görelim ve bakalım! Mevlam neyler?
Sonra 29 Ekim ve sonrası ve hatta 2024 Martında yerel seçimlere kadar memlekette neler olacağını da görelim. Çok zor bir dönem bizi bekliyor!Bu seçimlerde Cumhur ittifakı her iki seçimi de kazanırsa, Millet ittifakının bu sonucu kabul etmesi zor. “Hile yapıldı” diyecekler. Halkı sokağa çağıracaklar. Geçtiğimiz günlerde Erzurum ve birkaç ilde daha ne idüğü belli olmayan saldırılar oldu. Birileri bulanık suda balık avlamak istiyor sanki. Cumhur ittifakının önünde bir Sinan Ateş olayı var! HDP destekli bir koalisyona iktidar teslim etmeyi “beka sorunu” olarak gören bir bakışta var. Bu işin sonu nereye varır bilmiyorum, ama kaygılıyım. Zaten tabii afetler devam ediyor. GAP ve İstanbul depremi, Allah korusun Ege depremi kapıda. Ekonomik kriz de öyle. Siyasi kriz zaten hep vardı. Bu arada HABAT örgütünü bir kenara not edin.MEHDİ fitnesine de hazır olun. Bir Şii, bir de Sünni Mehdi çıkartabilir birileri. Zaten Adnan Oktar sürekli Mehdi-Mesih vurgusu yapıyordu. Kehanetlerin bini bir para. Ardından Mesih ve Meşiah fitnesi var. Deccal fitnesi, AntiChırist fitnesi var. Bunlar kıyamet alameti olan büyük fitneler. Seçimden sonra bir çok itirazlar olacaktır. İçişlerinin alternatif bir seçim takip sistemi kurması tartışma konusu oldu. ''Ya elektirikler kesilirse, ya da bilgisayar çökerse, ya sosyal media kapatılırsa?'' gibi endişeler sözkonusu. Silahlı grupların sağa sola ateş açması, halkın sokağa çıkması için tahrikler de başka bir endişe konusu. Kimi bugün bile hala ''seçimler iptal edilir mi'' endişesi taşıyor. Bir kaos çıkarsa yenileme kararı alınır mı bilmiyorum. Bazı şeyleri yaşayarak öğreneceğiz. Birileri iş üzerinde, seçim bürolarına, partilere silahlı saldırılar planlıyor olabilir.. Yangına körükle giden birileri yarın başka şeyler de yapabilir. Suikastler de olabilir. Kaset, dosya savaşları da başladı sanki. Peker olmasa da onun boşluğunu dolduran başkaları bu günlerde her gün açıklama yapıyor zaten.yazının tamamı için kaynağına gitmek için tıklayınız
Bundan sonrası için, içeride ve dışarıda çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalırsak ya? İşler oraya doğru gitmez inşAllah!
Seçim sonrasını bekleyelim. Görelim ve bakalım! Mevlam neyler?
Sonra 29 Ekim ve sonrası ve hatta 2024 Martında yerel seçimlere kadar memlekette neler olacağını da görelim. Çok zor bir dönem bizi bekliyor!Bu seçimlerde Cumhur ittifakı her iki seçimi de kazanırsa, Millet ittifakının bu sonucu kabul etmesi zor. “Hile yapıldı” diyecekler. Halkı sokağa çağıracaklar. Geçtiğimiz günlerde Erzurum ve birkaç ilde daha ne idüğü belli olmayan saldırılar oldu. Birileri bulanık suda balık avlamak istiyor sanki. Cumhur ittifakının önünde bir Sinan Ateş olayı var! HDP destekli bir koalisyona iktidar teslim etmeyi “beka sorunu” olarak gören bir bakışta var. Bu işin sonu nereye varır bilmiyorum, ama kaygılıyım. Zaten tabii afetler devam ediyor. GAP ve İstanbul depremi, Allah korusun Ege depremi kapıda. Ekonomik kriz de öyle. Siyasi kriz zaten hep vardı. Bu arada HABAT örgütünü bir kenara not edin.MEHDİ fitnesine de hazır olun. Bir Şii, bir de Sünni Mehdi çıkartabilir birileri. Zaten Adnan Oktar sürekli Mehdi-Mesih vurgusu yapıyordu. Kehanetlerin bini bir para. Ardından Mesih ve Meşiah fitnesi var. Deccal fitnesi, AntiChırist fitnesi var. Bunlar kıyamet alameti olan büyük fitneler. Seçimden sonra bir çok itirazlar olacaktır. İçişlerinin alternatif bir seçim takip sistemi kurması tartışma konusu oldu. ''Ya elektirikler kesilirse, ya da bilgisayar çökerse, ya sosyal media kapatılırsa?'' gibi endişeler sözkonusu. Silahlı grupların sağa sola ateş açması, halkın sokağa çıkması için tahrikler de başka bir endişe konusu. Kimi bugün bile hala ''seçimler iptal edilir mi'' endişesi taşıyor. Bir kaos çıkarsa yenileme kararı alınır mı bilmiyorum. Bazı şeyleri yaşayarak öğreneceğiz. Birileri iş üzerinde, seçim bürolarına, partilere silahlı saldırılar planlıyor olabilir.. Yangına körükle giden birileri yarın başka şeyler de yapabilir. Suikastler de olabilir. Kaset, dosya savaşları da başladı sanki. Peker olmasa da onun boşluğunu dolduran başkaları bu günlerde her gün açıklama yapıyor zaten.yazının tamamı için kaynağına gitmek için tıklayınız