Bismillahirrahmanirrahim;
Hamdımız âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Cenab-ı Allah’adır. Salâtımız ve selamımız ise Peygamberimiz, âli ve sahabeleri içindir.
Biz inanan bir toplumuz. Bu sıradan bir şey değildir. İnanmak, kulluğun şuurunda olmaktır. Şuurun göstergesi ise Allah yolunda cihat etmektir. Allah’ın rahmetini ummak, iman edenlerin, hicret edip Allah yolunda cihat edenlerin hakkıdır. Cihat bir kulun en önemli imtihanıdır. Allah’ın rızası bu ibadet ile tecelli eder. Bu bakımdan Ali İmran Suresi 142. ayette bildirilen, “Yoksa Allah, içinizden cihat edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?” esası önemlidir. Peygamberimiz; “Allah yolunda cihat etmeden, cihat yapmayı arzu etmeden ölen kimse, bir nevi münafıklık üzerine ölmüş olur” (Müslim). Allah yolunda olan cihadı doğru idrak etmek gerekir. Batılıların ve bütün İslam düşmanlarının tanımlarından hareketle, Allah yolunda olan cihadı idrak edip kavramak mümkün olmaz. Ashaptan bir kimse Peygamberimize gelir; “Ey Allah’ın Resulü, bir adam var, ganimet, çıkar ve menfaat için savaşıyor. Diğer bir adam şöhret için, bir başkası da yiğitliğini göstermek için savaşıyor. Bunların hangisi Allah yolundadır?” diye sordu. Peygamberimiz; “Her kim, Allah’ın kelimesi (İslam), üstün ve hâkim olsun diye savaşırsa, işte bu kimsenin cihadı Allah yolundadır” buyurdular (Müslim). Cihat, bir azim, sebat ve sabır işidir. Ali İmran Suresi 200: “Ey iman edenler, sabredin; (düşman karşısında) sebat gösterin; (cihat için) hazırlıklı ve uyanık bulunun ve Allah’tan korkun ki başarıya erişebilesiniz.” Cihat bir mücadeledir ve inkârcılara ve münafıklara karşı yapılır. Tevbe Suresi 73 ve Tahrim Suresi 9: “Ey Peygamber, kâfirlere ve münafıklara karşı cihat et, onlara karşı sert davran. Onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü bir varış yeridir” buyrulmuştur. Cihat araçlar ile yapılır ve bu konuda çok boyutlu olarak hazırlık yapmak emredilmiştir. Enfal Suresi ayet 60: “Onlara (İslam ile insanlar arasına giren düşman unsurlara) karşı gücünüz yettiği kadar (para ve insan gücünden oluşan) kuvvet ve cihat için bağlanıp beslenen atlar (yaşanılan asırda kullanılan araçlar) hazırlayın, onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği (gizli düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.” Cihada hazırlık yapma emri önemlidir. Bu emre duyarsız kalmak, toplumu yok olmaya götürür. Cihad, müminleri Allah’a yaklaştıran bir yoldur. Maide 35: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun. O’na yaklaşmaya yol arayın ve yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” Dünyevileşmek ve cihadı terk etmek, Allah’a giden yola mani olur. Tevbe 24: “De ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, zarara uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Resulünden ve Allah yolunda cihat etmekten daha sevgili ise, artık Allah; emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.” Erbakan Hocamızın, “Biz siyaset yapmıyoruz, cihat ediyoruz” sözü meşhurdur. “Hayat iman ve cihattır” sözü de hafızalarımızdaki yerini koruyor. Biz olaya nasıl bakarsak bakalım hüküm Allah’ındır. Allah yolunda cihat, Allah’ın önemli bir hükümdür.
TANIM
Cihat; bir meselenin çözümü için bütün gücümüzle, bütün zorluklara tahammül ederek canla başla çalışmaktır. İslam’ın bir esası olarak cihat: Hakkın hâkim, Allah’ın bildirdiği hak ve adalet esaslarının üstün olması, batılın zail kılınması ve tüm insanlığın huzur ve hürriyete kavuşması, barış içersinde yaşaması için bütün gücümüzle ve hiçbir dünyevi karşılık gözetmeksizin çalışmaktır. Aziz milletimize, İslam ümmetine ve tüm insanlık âlemine karşı sorumluluklarımızı kuşanmaktır. Özet olarak cihat; adil bir nizamı kurmak ve yürütmek için bütün gücümüzle, hep beraber ve teşkilatlı bir şekilde, çalışma mecburiyetini üzerimize yükleyen farzın adıdır. Cihat beş kısımdır: 1-Tebliğ, 2-Davet, 3-İyiliği emretmek, kötülüğü men etmek, 4-Kıtal ki, bunun için siyasi irade şarttır. 5-Adil Bir Düzen’in hâkim olması için çalışmak. Bu beş şey cihadın muhtevasıdır. Allah’ın rızasını gözeten her kul, cihat ile mükellef olduğunu bilmelidir. Ankebut Suresi 6: “Kim cihat ederse ancak kendi için cihat etmiş olur. Çünkü Allah’ın âlemlerden hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.” İslam bütün insanlığa gönderilmiş bir din ise ki öyledir, bu dini bütün insanlığın saadetini temin için hayata ikame etme görevi Müslümanlarındır. Hac suresi 78: “Allah uğrunda, O’na layık bir cihat ile cihat edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim’in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur’an’da) size, Müslümanlar adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın…” İnsanın yeryüzünde iskân edilmesinin sebebi olan hilafet görevi, ancak iman ve cihat ile yerine getirilir. Kitap ehli, Yahudi ve Hıristiyan Batı’nın müktesebatına uyarak Allah yolunda cihat edilmez.
SİYASİ CİHAT
En müessir güç, siyasi güçtür. Siyaset, hak ve adalet ölçüleri dikkate alınarak, insanlığa hizmet etme işidir. Bu gün bu müspet siyaseti, Saadet Partisi temsil ediyor. Bunun için Saadet Partisi adalet diyor, liyakat ve ehliyet diyor. Faizci kapitalist zulüm düzeni yerine, adil bir düzen öneriyor. Saadet Partisi’nin yaptığı şey, siyasi bir cihattır. Bunun için benimsediği yolda, eğilmeden bükülmeden yürüyebiliyor. Saadet Partisi’ne düşmanlık edenler, gerçekte kendisine düşmanlık ediyorlar. Bilinmelidir ki Saadet Partisi ülkenin tek doğal çözümüdür. Selam hidayete tabi olanlara…