UYARI/YORUM
Tanzimat'tan bu yana en büyük tehdit ailenin çözülmesidir.
* Ailenin korunması millî güvenlik meselesi hâline gelmiştir!
* Ailenin çözülmesine yol açan
Millî Eğitim, Aile Bakanlığı ve KADEM projeleri derhal durdurulmalıdır!
KADEM dokunulmaz “kutsal inek” midir? Bu nasıl bir nobranlıktır! @SalihaOkurGmr
Aileyi kurtarmak Mor Çete’ye mi kaldı!
Eşcinsel sapkınlığa yasal zemin oluşturan, ateist derneklerin yayılmasını sağlayan, yuva yıkıcı hükümleriyle aileleri darmadağın eden İstanbul Sözleşmesi’nin nüfuz alanını genişletmek için feminist derneklerin TBMM’deki çalışmaları yönlendirdiği ortaya çıktı.
Evlilik oranlarının gerilediği, boşanmaların tarihi seviyelere yükseldiği, ailede şiddet vakalarının tırmandığı Türkiye’de yuvalarda yaşanan problemlerin çözülmesi yönünde beklentilerin olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tuhaf bir adım atıldı. Eşcinsel sapkınlıkları eşitlik adı altında normalleştiren, ateist derneklerin yayılmasını sağlayan, yuva yıkıcı hükümleriyle aileleri darmadağın eden İstanbul Sözleşmesi’nin nüfuz alanını genişletmek için Mor Çete öncülüğünde TBMM’de çalışma yürütüldüğü ortaya çıktı.
Tuhaf toplantı
AK Parti Kayseri Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkan Vekili Hülya Nergis’in başkanlığında, Meclis’te “İstanbul Sözleşmesi’nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi” konulu toplantı gerçekleştirilirken, bir ay önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamadaki “İstanbul Sözleşmesi bizim için nas değildir” sözleri akıllara geldi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “nas değil” dediği İstanbul Sözleşmesi’nin, “Etkin uygulanması ve izlenmesi” için TBMM’de komisyon kurulması, şaşkınlıkla karşılandı.
Mor Çete baş köşede
Meclis’teki ‘Fesat Sözleşmesi’ toplantısında baş davetçi olarak Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın yer aldığı belirlendi. Mor Çatı’nın yanı sıra KADEM, Türk Kadınlar Birliği ve Kadın Dayanışma Vakfı’nın “İstanbul Sözleşmesi’nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi” toplantısında hazır bulunduğu öğrenildi. ‘Mor Çete’li görüşmeyle ilgili Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkan Vekili Hülya Nergis, yaptığı sosyal medya paylaşımında, “İstanbul Sözleşmesi’nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Alt Komisyonu 7. Toplantısında KADEM, Türk Kadınlar Birliği, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Kadın Dayanışma Vakfı temsilcileri ile bir araya geldik” ifadelerine yer verdi.
İstanbul Sözleşmesi’ne hayır!
Haçlı Batı’dan aldığı yardımlarla aile düşmanı politikalar üreten Mor Çatı ile İstanbul Sözleşmesi’ni görüşen KEFEK’e siyasi partilerden ve STK’lardan büyük tepki geldi. Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, “Bizler toplumsal değerlerimizi, aile hayatımızı korumaya çalışırken, BM ve küresel Siyonist finansörlerin destekleriyle Müslümanların çocuklarına musallat olan, aile yapımızı ve neslimizi ifsat etmeye çalışan odakların telkin ve tavsiyeleriyle düzenleme yapmak, bu vatanın geleceğine verilecek en büyük zarardır” açıklamasını yaptı. Yeniden Refah Partisi’nden yapılan açıklamada ise “İstanbul Sözleşmesi’ne hayır” denildi. Partinin Kadın Kolları’nın açıklamasında, “Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı fıtrata aykırı bir kimliğe dönüştürmeyi hedef alan İstanbul Sözleşmesi’ne HAYIR” sözlerine yer verildi.
İfsat sözleşmesi
Haçlı Avrupa’nın ürünü olan ve Türkiye’nin 11 Mayıs 2011’de imza koyduğu “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” bir kez daha gündemde. Kamuoyunda “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen fesat sözleşmesi, “Toplumsal Cinsiyet” adı ile eşcinsel sapkınlığı tanımlayan ilk uluslararası belge olma statüsünde. Sözleşmede, toplumsal cinsiyet kavramının doğal değil, kültürel bir olgu olduğu vurgulanıyor. Yani kadınlık ve erkeklik doğuştan değil sosyal ve hatta siyasi temeli olan bir ayrım olduğunu empoze ediyor. Kadınla erkeği karşı karşıya getirme amacı da taşıyan ‘ifsat sözleşmesi’, ülkemizde, erkeklerin yuvalarından 6 aya kadar uzaklaştırıldığı 6284 Sayılı Kanun’a dayanak teşkil etti.
İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının hemen ardından Türkiye’de ilk ‘dinsiz STK’ olan Ateizm Derneği kurulması dikkat çekti..
Sinsiliği Akit deşifre etmişti
KEFEK tarafından TBMM’de baş köşede ağırlanan Mor Çatı Vakfı'nın Haçlı Batı ülkelerinden aldığı yüklü para yardımlarıyla Türkiye’de aile yapısını bozmak için faaliyet yürüttüğünü de Akit deşifre etti. Feminist kılıf altında çalışan ‘Mor Çete’ AB fonları, Hollanda Kraliyeti ve İsveç Konsolosluğu’nun paralarıyla yol alıyor. Avrupa Birliği, sadece “Sivil Düşün Projesi” karşılığında Mor Çatı’ya 399 bin 786 TL para aktardı. Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu ve İsveç Başkonsolosluğu da Mor Çatı’ya parasal destek sağladı. Mor Çete’nin 2012’de bağış geliri 516 bin 330 TL iken 2015’te iki kat artarak 1 milyon 15 TL’ye yükseldi. Akit’in maskesini düşürdüğü Mor Çatı Vakfı, gazetemizin susturulması amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar ile Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunmuştu.
Bu Mor Çete’den mi akıl aldınız?
İlköğretim çağındaki çocukları ahlaksızlığın ve cinsel istismarların pençesine iten sapkın Mor Çete skandallarla tanınıyor. 18 yaş altında olmalarına rağmen severek ve ailelerinin rızasını alarak helalinden yuva kuran çiftlerin hapse atılmasına destek veren Mor Çatı Vakfı, kendi sitesinde ise 13 yaşındaki çocukları ‘genç kız’ olarak niteleyip, alenen flört etmelerini teşvik ediyor. Mor Çatı Vakfı’nın, sözde kadın haklarını savunmak için internet sitesinde oluşturduğu “Flört şiddeti” başlığında, “Flört şiddeti, flörtün yeni yeni başladığı 13-23 yaş döneminde romantik ilişkilerde yaşanan şiddete işaret ediyor” denildi.