Muslim Port Haber Merkezi
Türkiye’nin milli enerji ve maden politikası kapsamında enerji kaynaklarının aranması, çıkarılması, üretilmesi hususunda atılan en önemli adımlardan biri olan; Türkiye denizlerinde hidrokarbon arama çalışması başlatması ve bu çalışmaları milli gemileriyle yapması yerli ve milli politikasının kararlılığını ortaya koymuştur.
Doğu Akdeniz’de son zamanlarda yaşanan gerginlikler, Rum yönetimin adanın tek hâkimi tavrıyla, Kıbrıs Türklerini yok sayarak ve Türkiye’nin de kendi kıta sahanlığı olan sözde ilan ettikleri parselde sondaj çalışması yapılması, Türkiye’nin denizlerdeki hidrokarbon aramalarını Doğu Akdeniz’e taşımıştır. Çünkü Doğu Akdeniz’e sahildar olan Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Lübnan, Suriye, İsrail ve Gazze Şeridi devletler Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (BMDHS) göre Doğu Akdeniz’de var olan petrol ve doğalgaz kaynakları üzerinde hak sahibidir.
Türkiye, hem kendi kıta sahanlığındaki haklarını korumak hem de adanın eşit ortağı olan Kıbrıs Türkleri'nin haklarını korumak için petrol ve doğalgaz arama-sondaj çalışmalarına Doğu Akdeniz’de hız vermiştir. Bu nedenle Türkiye, Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de başlattığı sondaj çalışmalarına yanıt olarak, Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Araştırma Gemisi tarafından yürütülen sismik araştırmalar neticesinde 4 Mayıs 2019’da Fatih Sondaj Gemisi tarafından Kıbrıs’ın batısında sondaj çalışmaları başladı.
Rum kesimi sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) içerisinde yasa dışı sondaj yapıldığı gerekçesi ile Fatih sondaj gemisinde çalışanlar ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, (TPAO) ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama kararına ilişkin hem Türkiye makamlarından hem de KKTC makamlarından yapılan açıklamalarda, böyle bir cürette bulunulduğu taktirde gereken cevabın verileceği ve barışçıl yöntemlerle çözülmezse karşı tedbirlerin alınacağı vurgulandı.
Türkiye bu gelişmeler ışığında en güzel cevap ikinci sondaj gemimiz YAVUZ’un bölgeye gönderilmesi oldu. Türkiye’nin bu hamlesiyle Doğu Akdeniz’deki gücünü ikiye katladı. Karşı aktörlere aslında verilen cevap netti “Türkiye’nin mevcut bir enerji denkleminin parçası olmadığı, enerji denkleminin kurucusu olduğunu”göstermiştir.
Doğu Akdeniz’de var olan petrol ve doğalgaz kaynaklarını teknolojik olarak Fatih ve Yavuz gemilerimiz kolaylıkla üstesinden gelebilecek kabiliyete sahiptirler. Türkiye, Doğu Akdenize gönderdiği milli Fatih ve Yavuz sondaj gemileriyle yapılan ve yapılacak çalışmalar ile hem kendi haklarını, hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını, hiç kimsenin gasb edemeceğini bir kez daha göstermiş ve milli YAVUZ sondaj gemisiyle de perçinlemiştir.
Dünya‘da 16 sondaj gemisinde biri olan Kocaeli’nden uğurlanan Türkiye’nin ikinci sondaj gemisi Yavuz, KKTC'nin Magosa Körfezi'nde bulunan 'Karpaz-1' kuyusunda, 3 bin 300 metre sondaj derinliğine ulaşacak 'Yavuz' ile çalışmalar, yaklaşık 3 ayda tamamlanacak. Ülkemize, KKTC ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Özcan DALMIŞ | USSAP/ENAM Enerji Uzmanı - Petrol ve Doğalgaz Yüksek Mühendisi