Saadet Partisi İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı’nda adaylar açıklanırken, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’nin problemlerinin gitgide arttığını söyledi. Karamollaoğlu, “İktidar her ne kadar kriz olmadığını söylese de, geçmiştekilere göre daha büyük krizle karşı karşıyayız. İktidar bunu görmezden gelebilir. Ama sıkıntıyı halkımız çekiyor. İktidar mensupları bir elleri yağda, bir elleri balda olduğu için sıkıntıyı hissetmeyebilirler. Ama vatandaş öyle değil” diye konuştu. Son bütçe rakamlarının bir krizi gösterdiğini belirten Karamollaoğlu, “Bu krizi gösteren en önemli bütçe kalemi faiz. Tam 117 milyar faiz ödemesi var. Bütçe açığı ayrıca artıyor. Bütçede memura yapılan zammı, enflasyon dikkate alındığında kabullenmek mümkün değil” diye konuştu.
SAADET PARTİSİ YEREL SEÇİMLERE YAKLAŞIRKEN ADAYLARINI AÇIKLAMAYA BAŞLADI
İlk olarak 10 ilde ve 55 ilçede Milli Görüşçü adaylar Türkiye’nin karşısına çıktı. Saadet Partisi Adıyaman’da Ahmet Faruk Ünsal, Bitlis’te Yaşar Buhan, Tokat’ta Alparslan Akyüz, Isparta’da Avukat Faruk Algınkılınç, Karabük’te Mehmet Yüce, Edirne’de Mansur İriş, Karaman’da Şaban Şahin, Eskişehir’de Levent Baştürk, Hakkâri’de Rahmi Çiftçi, Çankırı’da Mustafa Ünver’i aday gösterdi.
VATANDAŞIN SIKINTISINDAN Bİ HABERLER
Saadet Partisi İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı’nda adaylar açıklanırken, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye’nin problemlerinin gitgide arttığını söyledi. Karamollaoğlu, “İktidar her ne kadar kriz olmadığını söylese de, geçmiştekilere göre daha büyük krizle karşı karşıyayız. İktidar bunu görmezden gelebilir. Ama sıkıntıyı halkımız çekiyor. İktidar mensupları bir elleri yağda, bir elleri balda olduğu için sıkıntıyı hissetmeyebilirler. Ama vatandaş öyle değil” diye konuştu.
İKTİDARA GÜLLÜK GÜLİSTANLIK, MİLLETE KRİZ!
“Kendileri enflasyonu yüzde 21 açıklıyor, oysa yapılan araştırmalar enflasyonun yüzde 68 olduğunu ortaya koyuyor. Siz hangi türküyü söylerseniz söyleyin, sanki memleketimizde herkes güllük gülistanlık içindeymiş gibi anlatmaya çalışın, bu sözler vatandaşın derdine derman olmuyor” diyen Karamollaoğlu, pazara çıktığında vatandaş filesini iki katına dolduramadığını bildirdi. Karamollaoğlu şöyle konuştu: “İnsanımız bir noktaya kadar tahammül eder. Bazı sıkıntıların çözülmüş olmasından memnun değiliz diyemeyiz. Ancak bir yerde bir problemi çözerken başka problemleri artırıyorsanız, vatandaşın sorunu çözülüyor diyemeyiz.”
İNSANLARI ALDATMAKTAN VAZGEÇİN
İsrafın her geçen gün arttığını kaydeden Karamollaoğlu, “Filo çıkmış 11, 12’ye, bunu israf olarak görmüyor. Belediyelerin yolsuzluk ve israfı ayyuka çıkmış. Kendileri de görüyor bunu. İnsanın gözünün içine baka baka aldatmaktan vazgeçin. İstanbul’a hepimiz ihanet ettik diyorlar. Sanki ihanet büyük bir özellikmiş gibi ihanet etmekten hala vazgeçmiyorlar” dedi. “Arsa rantı ayyuka çıktı. İstanbul, kibir kuleleri ile donatıldı mı donatılmadı mı? Sahil mahvedildi mi, edilmedi mi? Siz bunların hiçbirinden vazgeçmeyeceksiniz, ama ardından İstanbul’a ihanet ettik diyeceksiniz” diyen Karamollaoğlu, insanın bazen mütevazı görünürken en büyük kibri sergileyebileceğini bildirdi.
SAVUNMA TESİSLERİ ÖZELLEŞTİRİLEMEZ!
Karamollaoğlu şöyle konuştu: “Haksızlık yapacaksın, kibir göstereceksin. Sonra birisi çıkıp bunun yanlış olduğunu söyleyince boynunu bükeceğine tepesine yumruğu indireceksin. Böyle bir anlayış olur mu? Böyle bir ortamda seçime gidiyoruz. Elbette yönetim değişmeyecek. Ama mahalli idarelerdeki değişiklik, eğer kaybederlerse mahalli idarelerdeki oluk oluk yolsuzluk ve israf kesilecek. Bu işlerine gelmiyor. Saraylar inşa ettiler ama içinde adalet vuku bulmuyor.”
Konkordato ilanlarının anlamının, batık duruma gelen şirketlerin artacağı anlamına geldiğini ifade eden Karamollaoğlu, gelirlerin gider nispetinde yükselmediğini, ülkede toplam borcun 4.5 trilyon lira seviyesine çıktığını belirterek, “Borç meselesi hem Amerika, hem Avrupa, hem bütün dünya ve hem de şahısların en büyük problemidir. Devlet müdahale etmeden bu problem çözülemez. Devlet, konsolide edecek borcu. Esnaf, sanayici, çiftçi ve şahıslar adına borcu tekeffül ettirecek” diye konuştu.
İSTANBUL’A İHANETİ KABUL EDİYORLAR; SURİYE, IRAK’TA HATA YAPTIK DEMİYORLAR
Özellikle bunu Merkez Bankaları yapar ve kamu sektörü olarak devlet bu borçları üstlenirse bu problemin çözüleceğine işaret eden Karamollaoğlu, Batılılar bu adımların atılmasına izin vermeyeceğini kaydetti. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Albayrak’ın, “Merkez Bankasına müdahale etmeyeceğiz” dediğine dikkat çeken Karamollaoğlu, “Bu ekonomiye müdahale etmeyeceğiz demektir. Bu nedenle bu arkadaşlar, bu problemi çözemez. Çünkü yanlışlıkları kabul etmeden de hastalığı tedavi edemezsiniz. İstanbul’a ihanet ettik diyorsun da, Suriye’de, Irak’ta hata yaptık neden demiyorsunuz?” diye sordu. Ekonomik yönden güçlü değilseniz, siyaseten borçlu olduğunuz kesimlere mahkum olunacağını anlatan Karamollaoğlu, “O nedenle her ilde, ilçede, beldede en güçlü adayları çıkarmak için çaba sarf ediyoruz. Arayışımız, seçilebilecek adayları bulmaktır. Çok çalışacağız” dedi.
YOLSUZLUK VE RÜŞVETLE GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ OLMAZ
Karamollaoğlu şöyle konuştu: “Gönül belediyeciliğiymiş. Hadi ordan, arsasını 10 paraya alıp, başkasına 80’e vereceksin. Tevazu diyorlar. Kapını açık tutacaksın diyorlar. Hangi belediyenin kapısından, o belediyeye oy vermemiş bir insan girebilir. Biz bunu geçmişte Milli Görüş belediyeciliği olarak uyguladık. Hiçbir arkadaşımız yolsuzluk, ayrımcılık yapmakla suçlanmadı. Hatalar olur. Ama suç, ısrar farklı bir şey. Milli Görüş belediyeciliğini zirveye çıkaracağız. Çünkü bizim kazancımızda bereket var.”
BİR GÜN GELECEK O MAKAMLARI TERK EDECEKSİNİZ
Turgut Özal’ın 1989’da belediyelerin büyük kısmını kaybettiğini anlatan Karamollaoğlu, “Öyle görünüyor ki, bunlar da çoğunu kaybedecekler” diye konuştu. 1989 ve 1994 Milli Görüş belediyeciliğinin ardından 1995’te birinciliğin geldiğini anlatan Karamollaoğlu, bugün de bunun olmaması için hiçbir neden olmadığını vurgulayarak, “Bir gün gelecek, bu makamları terk edeceksiniz. İnşallah o makamların hakkını veren Milli Görüşçüler oturacak” dedi.
SAADET PARTİSİ ADAYLARI NE DEDİ?
Adayların kısa selamlama konuşması yaptığı aday tanıtım bölümünde Saadet Partisi Hakkari Belediye Başkan Adayı Rahmi Çiftçi, “Biz bu davada 90’lardan bugüne o zor şartlar altında sürekli devam ettirdiğimiz için çok mutlu ve rahatım” derken, Karaman Belediye Başkan Adayı Şaban Şahin, Karaman’ın beklediği hizmetler için göreve talip olduğunu kaydetti.
Tokat Belediye Başkan Adayı Alparslan Akyüz, “Dedem pehlivan olmamı istemişti. Pehlivan olamadım ama bu davanın bir neferi oldum” derken, Çankırı Belediye Başkan Adayı Mustafa Ünver ise, “Genel Başkanımızın bu ülkede Sivas’tan açtığı Milli Görüş belediyeciliğini sürdürmek için milletin huzurlarına çıktığını belirtti.
Karabük Belediye Başkan Adayı Mehmet Yüce ise, beklenen hizmetler için göreve talip olduklarını kaydederken, Isparta Belediye Başkan Adayı Faruk Algınkılınç da, “Saadet Partisi kurtuluşun kapısını tutmuştur. Bu kapıdan başka çare yoktur. 20, 30 sene sonra insanlar Erbakan Hocamızın bu sözünü tasdik ediyor. İdeali, hedefi olan tek parti Saadet Partisi’dir. Diğer partiler bir birine karışmıştır” diye konuştu.
İNANÇ VE KARARLILIK MESAJI
Saadet Partisi Edirne Belediye Başkan Adayı Mansur İriş ise, Edirne’de en büyük zaferler için yola çıktıklarını belirtirken, Saadet Partisi Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Levent Baştürk, yerel siyasette Bismillah diyerek, iyiliği emretmek, kötülükten nehyetmek isteyen bir topluluğun içinde bulunmaktan memnun olduğunu belirterek, “Gür bir sesle, çare var diyorum” diye konuştu.
Saadet Partisi Bitlis Belediye Başkan Adayı Yaşar Buhan ise, Bitlis’te belediyeyi yeniden alacaklarını ifade etti. Adıyaman Belediye Başkan Adayı Ahmet Faruk Ünsal ise, bu seçimde halkımızın vereceği güçlü mesajı Ankara’da Türkiye’yi köktü yönetenlere ileteceklerini belirterek, “Kamu kaynaklarının israf içinde harcanmadığı, birlikte yönetişimin mümkün olduğu merhamet ve adalet devletini yeniden inşa edebiliriz. O yüzden bu seçim, iktidara gönderilecek güçlü bir mektup olacaktır. İnşallah adalet ve merhametin belediyeciliğini, Saadet güneşinin 1 Nisan sabahı yeniden doğmasını Yüce Allah’tan temenni ediyorum” dedi.