Milli Eğitim Bakanlığı(MEB), Mayıs ayında başlattığı yönetici atama takvimini sürdürmeye devam ediyor. Önümüzdeki hafta bilindiği üzere müdür yardımcılığı ve müdür başlardımcılığı için sözlü/mülakat sınavı gerçekleştirilecek.
Sınavlar, her il MEM tarafından yapılacak. Sınav tarihleri ise 3-21 Temmuz 2017 olarak belirlenmişti. Yeni yayınlanan yönetici atama yönetmeliğinde yer alan madde 14 ve madde 15 kapsamında yönetici olmak isteyen öğretmenlerin karşılaşacakları durumlar ve mülakat süreci belirlenmişti.
Peki yönetici olmak isteyen öğretmenlere ne tarz sorular sorulacak?
Geçmiş dönemlerde müdür yardımcılığı ve müdür başyardımcılığı mülakatlarında öğretmenlere ne soruldu? Mülakat sorularında güncel olaylar ve genel kültür var mı? gibi soruların cevabı yönetici olmak isteyen öğretmenler tarafından merak edilmektedir.
Biz de eğitimportalı olarak müdür yardımcılığı ve müdür başyardımcılığı sözlü/mülakat sınavlarında çıkmış ve çıkabilecek soruları sizler için derledik.
İşte örnek mülakat soruları:
-- Mevzuat (T.C. Anayasası, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname):%40,
-- Analitik düşünme ve analiz yapabilme kabiliyeti: %10,
-- Temsil kabiliyeti ve liyakat düzeyi: %10,
-- Muhakeme gücü ve kavrayış düzeyi: %10,
-- İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti: %10,
-- Genel kültür: %10, f) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi: %10.
Mülakatın yapılacağı odada beni neler bekliyor?
İçeri girip yerinize oturduktan sonra komisyon üyelerinin oturduğu masanın önünde onlarca zarfın içerisinde olduğu bir kutu göreceksiniz. Komisyon görevlileri sizlerden bir tane zarf çekmenizi isteyecek, numaralı zarfınızı aldıktan sonra içinden çıkan soru kağıdının birini komisyon üyesine verecek birini de kendiniz alıp yerinize oturacaksınız. Sorulara başlamadan önce komisyon üyeleri sizi tanımaya çalışacaktır. Özellikle diksiyonunuza, hitabetinize, ikna kabiliyetinize bakılacak olan bu bölümde 'İdarecilik mesleğini neden tercih ettiniz, idareci olursanız neler yapmak istiyorsunuz, eğitim camiasına, ülkenin eğitimine katkınız neler olacak?
En son okuduğunuz kitap? Okuduğunuz gazeteler? 15 Temmuz süreci?
Bakanlık çalışmaları? Fatih projesi? EBA?
Cemil Meriç, Necip Fazıl kimdir ve eserleri?
TİKA nedir? Türkiyenin silah sanayisindeki yenilikleri?
Darbeci Hain Cemaat yapılanması ile Haşhaşilerin benzerliği ve değerlendirmesini yapınız?
Hangi köşe yazarlarını takip ediyorsunuz
Descartes'in "Düşünüyorum o halde varım." sözünden ne anlıyorsunuz?
Formal eğitim hakkında ne düşünüyorsunuz?
Onur Belgesi kimlere verilir?
Diriliş Dizisi Yönetmeni kim? Engin Altan Düzyatan'ın başrolünde olduğuTRT 1 dizisi Diriliş Ertuğrul'un yönetmenliğini Metin Günay yapıyor.
Milli Eğitimin Temel ilkeleri
1) Genellik ve eşitlik: Milli eğitimin temel ilkeleri konusunda ilk ilkelerden biri olan genelli ve eşitlik, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın eğitim kurumlarının herkese açık olduğunu belirtir.
Hiçbir kişi ya da zümreye imtiyaz tanınmaz.
2) Ferdin ve Toplumun İhtiyaçları: Milli eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetlerine göre düzenlenir.
3) Yöneltme: Bireyler, ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda çeşitli programlara ve okullara yöneltilerek yerleştirilirler. Eğitim sistemi bu yöneltmeyi gerçekleştirecek içimde düzenlenir.
Bu ilkeye göre ortaöğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek şekilde hazırlık sınıfları konabilir.
4) Eğitim Hakkı: Kpss program geliştirme dersinin milli eğitimin temel ilkeleri konusunda en önemli ilkelerden biri olan eğitim hakkı, temel eğitimin her Türk vatandaşının hakkı ve ödevi olduğunu belirtir.
İlköğretimden sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanabilir.
5) Fırsat ve İmkan Eşitliği: Kadın erkek ayrımı yapılmaksızın herkes aynı haklara sahiptir. Maddi imkanlardan yoksun bireylere yurt, kredi, burs vs yollarla gerekli yardımlar yapılır.
6) Atatürk İlke ve İnkılapları ve Atatürk Milliyetçiliği: Kpss program geliştirme milli eğitimin temel ilkeleri arasında yer alan bu ilke de, milli birlik ve bütünlüğün temelini oluşturmaktadır. Milli ahlak ve kültürümüzün bozulup yozlaşmasından milletimize has şekli ile korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir.Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu gibi kurumların oluşturulması bu ilkeyi gerçekleştirmeye dönüktür.
7) Demokrasi Eğitimi: Her Türk vatandaşı demokrasi bilinciyle yetiştirilir. Gerçekleşebilmesi için öğretmenlere büyük görev düşmektedir.Günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde izin verilmez.
8) Laiklik: Milli eğitimde laiklik esas alınır. Din kültürü ve ahlak bilgisi gibi dersler devlet kontrolünde öğretilir.
9) Bilimsellik: Kpss eğitim bilimleri program geliştirme dersine ait milli eğitimin temel ilkeleri içinde olan bilimsellik, her derece ve türdeki okulların bilimsel ve teknolojik açıdan yenilenmesi ve geliştirilmesi gerektiğini belirtir. Bilgi ve teknoloji üretmek ve kültürümüzü geliştirmekle görevli eğitim kurumları yeterince donatılıp güçlendirilmeli, bu yöndeki çalışmalar da maddi ve manevi olarak desteklenmelidir.
10) Planlılık: Eğitim, iktisadi, sosyal, kültürel ve kalkınma hedeflerine uygun olarak istihdam ilişkileri dikkate alınarak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verilecek şekilde planlanır.
11) Karma Eğitim: Okullar kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır.
Bazı şartlarda eğitim türüne, imkan ve zorluklara göre yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.
12) Süreklilik: Bireylerin genel ve mesleki eğitimlerinin hayat boyunca devam etmesi esastır.
13) Okul Aile İşbirliği: Eğitimin amaçlarının gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak için okul ile aile arasında işbirliği sağlanmalıdır.
Okul aile birliklerinin kuruluş ve işleyişleri Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenmektedir.
14) Her Yerde Eğitim: Milli eğitimin temel ilkeleri konusunun son ilkesi olan her yerde eğitim, eğitimin yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmesini belirtmektedir.
Türkiye’de Referandum kaç kez yapıldı? Kaç kere anayasa değişti?
Yazımıza başlamadan önce Referandum (plebisit) Nedir? sorusuna kısaca tanım olarak, anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi bazı önemli meselelerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamadır.
Türkiye’de 1961 yılları ile son yapılacak 2017 referandum arasında toplam 6 kez Halk oylamasıyapıldı. Şimdiye kadar yapılmış 6 Referandumun 2’si Anayasa değişikliği, diğerleri ise Halkın oyuna sunulansiyasi yönde ilerleyici tercihlerdi.
Referandumların ne için yapıldıklarını kısaca listeleyelim;
- 9 Temmuz 1961’de, 27 Mayıs 1960’da Darbe ile gelen Asker’in DP partisinin siyasi yaşamına son vermesi sonrası yapılan anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulması,
- 7 Kasım 1982’de, 12 Eylül 1980 yaşanan Askeri Darbe sonrası Anayasa değişikliklerinin halk oyuna sunulması,
- 12 Eylül 1987’de, 1982 anayasasındaki geçici 4. madde olan 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda halk oyuna sunulması,
- 25 Eylül 1988’de Seçimlerin 1 yıl önceye çekilmesi ile ilgili halk oylaması,
- 21 Ekim 2007’de Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve bir takım anayasa teklifleri için yapılan anayasa değişikliklerinin halk oyuna sunulması,
- 12 Eylül 2010 tarihinde Anayasada 26 maddelik bir değişikliği içeren paketin değişikliğini halk oyuna sunulması.
- 16 Nisan 2017 yılında, AKP ve MHP siyasi partilerinin ortaklaşa Başkanlık sistemi için meclisten geçirdikleri 18 maddenin halk oyuna sunulması, *1982 Anayasası hangi tarihte halk oyuna sunulmuş, hangi tarihte kabul edilmiştir? Danışma Meclisi’nde 23 Eylül 1982 tarihinde kabul edilen Anayasa 7 Kasım 1982 yılında halkoyuna sunulmuş. Yüzde 91.3 le kabul edilmiştir. 9/11/1982 de resmi gazetede yayınlanmıştır.
*1982 Anasasası kaç kısımdan oluşur? 7 kısımdan oluşur.
*
Yaygın eğitim ile örgün eğitimi kendi içerisinde karşılaştırınız.
Gibi sözlü sorularda sorulabilir?
SINAVLARDA ÇIKACAK SORU TİPLERİ
VE KONU ÖZETLERİ
*HANGİ OKUL BİTİREN MEMURİYETE HANGİ DERECEDEN BAŞLAR -657 SAYILI KANUN GEREĞİ
ORTAK HÜKÜMLER
A) Sınıfların öğrenim durumlarına göre giriş ve yükselebilecek derece ve kademeleri aşağıda gösterilmiştir.
Giriş Yükselinebilecek
Öğrenim durumu Derece Kademe Derece Kademe
İlkokulu bitirenler 15 1 7 Son
Ortaokulu bitirenler 14 2 5 Son
Ortaokul dengi mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler 14 3 5 Son.
Ortaokul üstü 1 yıl mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler 13 1 4 Son
Ortaokul üstü 2 yıl mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler 13 2 4 Son
Liseyi bitirenler 13 3 3 Son
Lise dengi mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler 12 2 3 Son
Lise veya dengi okullar üstü 1 yıllık mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler 11 1 2 Son
Lise veya dengi okullar üstü 2 yıl veya Ortaokul üstü en az 5 yıllık mesleki
veya teknik öğrenimi bitirenler 10 1 2 Son
Lise veya dengi okullar üstü 3 yıl teknik veya mesleki öğrenimi bitirenler 10 2 2 Son
2 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 10 2 1 Son
3 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 10 3 1 Son
4 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 1 1 Son
5 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 2 1 Son
6 yıl süreli yüksek öğrenimi bitirenler 9 3 1 Son
*MEMURİYETE GİRİŞTE YAŞ:
Madde 40 - (Değişik madde: 31/07/1970 - 1327/11 md.)
Genel olarak 18 yaşını tamamlıyanlar Devlet memuru olabilirler.
Bir meslek veya sanat okulunu bitirenler en az 15 yaşını doldurmuş olmak ve Türk Medeni Kanununun 12 nci maddesine göre kazai rüşt kararı almak şartiyle Devlet memurluklarına atanabilirler.
*Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır.
A) Genel şartlar:
1. Türk Vatandaşı olmak,
2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaş şartlarını taşımak,
3. Bu Kanunun 41 inci maddesindeki öğrenim şartlarını taşımak,
4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
5. (Değişik alt bent: 10/01/1991 - 3697/1 md.;Değişik altbent: 23/01/2008-5728 S.K./317.mad) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 25/02/2010 tarihli ve E. 2008/17, K. 2010/44 sayılı Kararı ile.) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
6. Askerlik durumu itibariyle;
a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,
b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,
c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,
7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek ... akıl hastalığı ... bulunmamak.
8. (Ek: 3/10/2016-KHK-676/74 md.) Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak.
B) Özel şartlar:
1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 inci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,
2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.
ENGELLİ PERSONEL ÇALIŞTIRMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
*Kurum ve kuruluşlar bu Kanuna göre çalıştırdıkları personele ait kadrolarda % 3 oranında engelli çalıştırmak zorundadır. % 3’ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşun (yurtdışı teşkilat hariç) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır.
DİĞER ÖNEMLİ KONULAR
*Yabancı memleketlerin resmî kurumları veya uluslararası kuruluşlarda kurumlarının muvafakati ile görev alacak memurlara, ilgili Bakanın onayı ile (her üç yılda bir Bakan onayı yenilenmek kaydıyla) memuriyeti süresince yabancı memleketlerin resmî kurumlarında on yıla, uluslararası kuruluşlarda yirmibir yıla kadar aylıksız izin verilebilir.
*Devlet memuru iken muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan askerlik görevini tamamlayıp memuriyete dönmek isteyenler, terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde kurumlarına başvurmak ve kurumları da başvurma tarihinden itibaren azami 30 gün içinde ilgilileri göreve başlatmak zorundadırlar.
*Kadrosu kaldırılan memurlar, en geç altı ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanırlar.
*Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılır.
*Görevli oldukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları ile emsallerine göre başarılı görev yapmak suretiyle; kamu kaynağında önemli ölçüde tasarruf sağlanmasında, kamu zararının oluşmasının önlenmesinde ve önlenemez kamu zararlarının önemli ölçüde azaltılmasında, kamusal fayda ve gelirlerin beklenenin üzerinde artırılmasında veya sunulan hizmetlerin etkinlik ve kalitesinin yükseltilmesinde somut olaylara ve verilere dayalı olarak katkı sağladıkları tespit edilen memurlara, merkezde bağlı veya ilgili bakan, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar tarafından başarı belgesi verilebilir.
*Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzereverdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmıyan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.
*Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar.
* Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır.
Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.
*Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir.
*Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir.
*İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
*İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
*İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
*Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir
*Memurlar istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler.
*Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.
*Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları aranır.
*Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederler.
* Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz. *Temel eğitim ile hazırlayıcı eğitim aynı kurumda yapılır. *Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez. *Görevden uzaklaştırmaya yetkililer şunlardır:
a) Atamaya yetkili amirler;
b) Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri;
c) İllerde valiler;
ç) İlçelerde kaymakamlar (İlçe idare şube başkanları hakkında valinin muvafakati şarttır.)
Valiler ve kaymakamlar tarafından alınan görevden uzaklaştırma tedbiri, memurun kurumuna derhal bildirilir.
MAZERET İZNİ:
MADDE 104- (Yeniden düzenlenen madde: 25/02/2011 tarihli Mükerrer Resmi Gazete - 6111/106 md.)
A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. (Ek cümle: 29/1/2016-6663/6 md.) Doğum öncesi analık izninin başlaması gereken tarihten önce gerçekleşen doğumlarda ise doğum tarihi ile analık izninin başlaması gereken tarih arasındaki süre doğum sonrası analık iznine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir. (Ek cümleler: 29/1/2016-6663/6 md.) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta süre ile izin verilir. Bu izin evlatlık kararı verilmeden önce çocuğun fiilen teslim edildiği durumlarda da uygulanır.
B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni; kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.
C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.
D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.
E) (Ek: 20/2/2014-6525/7 md.) Memurlara; en az yüzde 70 oranında engelli ya da süreğen hastalığı olan çocuğunun (çocuğun evli olması durumunda eşinin de en az yüzde 70 oranında engelli olması kaydıyla) hastalanması hâlinde hastalık raporuna dayalı olarak ana veya babadan sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar mazeret izni verilir.
F) (Ek: 29/1/2016-6663/6 md.) Doğum sonrası analık izni süresi sonunda kadın memur, isteği hâlinde çocuğun hayatta olması kaydıyla analık izni bitiminde başlamak üzere ayrıca süt izni verilmeksizin birinci doğumda iki ay, ikinci doğumda dört ay, sonraki doğumlarda ise altı ay süreyle günlük çalışma süresinin yarısı kadar çalışabilir. Çoğul doğumlarda bu sürelere birer ay ilave edilir. Çocuğun engelli doğması veya doğumdan sonraki on iki ay içinde çocuğun engellilik durumunun tespiti hâllerinde bu süreler on iki ay olarak uygulanır. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşleri de, istekleri üzerine (A) fıkrası uyarınca verilen sekiz haftalık iznin bitiminden itibaren bu haktan aynı esaslar çerçevesinde yararlanır. Memurun çalışacağı süreler ilgili kurum tarafından belirlenir.
G) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında fiili çalışmaya bağlı her türlü ödemeler hariç malî haklar ile sosyal yardımlara dokunulmaz.
HASTALIK VE REFAKAT İZNİ:
MADDE 105-(Yeniden düzenlenen madde: 25/02/2011 tarihli Mükerrer Resmi Gazete - 6111/107 md.)
Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir.
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.
Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.
Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır.
Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.
Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.”
İYİLEŞME HALİNDE GÖREVE DÖNÜŞ:
Madde 106 - (Mülga madde: 25/02/2011 tarihli Mükerrer Resmi Gazete - 6111/117 md.)
RAPORLARI VERECEK HEKİM VE SAĞLIK KURULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK:
Madde 107 - (Mülga madde: 31/05/2006-5510 S.K./106.mad)
AYLIKSIZ İZİN:
MADDE 108- (Yeniden düzenlenen madde: 25/02/2011 tarihli Mükerrer Resmi Gazete - 6111/108 md.) A) Memura, 105 inci maddenin son fıkrası uyarınca verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine onsekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir.
B) Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.
C) (Değişik birinci cümle: 29/1/2016-6663/7 md.) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, 104 üncü maddenin (A) fıkrası uyarınca verilen sekiz haftalık iznin veya aynı maddenin (F) fıkrası uyarınca izin kullanılması hâlinde bu iznin bitiminden itibaren, istekleri üzerine yirmi dört aya kadar aylıksız izin verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre, eşlerin talebi üzerine yirmidört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir.
D) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine aylıksız izin verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtiçine ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle yurtdışında geçici olarak görevlendirilen memurlar veya diğer personel kanunlarına tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin memur olan eşleri ile 77 nci maddeye göre izin verilenlerin memur olan eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilir.
E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir.
F) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde, on gün içinde göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin süresinin (Ek ibare: 6663 sayılı Kanun- Madde 7) veya aynı maddenin (F) fıkrası uyarınca verilen izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılır.
DİSİPLİN CEZALARININ ÇEŞİTLERİ İLE CEZA UYGULANACAK FİİL VE HALLER:
Madde 125 - (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/31 md.)
Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
A - Uyarma : Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek,
c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
d) Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,
e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.
B - Kınama : Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımından kusurlu davranmak,
b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
e) Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,
f) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,
j) Verilen emirlere itiraz etmek,
k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
l) Kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak.
m) (Ek alt bend: 17/09/2004 - 5234 S.K./1.mad) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.
C - Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,
e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
D - Kademe ilerlemesinin durdurulması : Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl durdurulmasıdır.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
b) Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek,
c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
g) (Mülga bend: 17/09/2004 - 5234 S.K./33.mad) *1*
h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,
n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.
E - Devlet memurluğundan çıkarma : Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, ((Değişik ibare: 25/02/2011 tarihli Mükerrer Resmi Gazete - 6111/111 md.) "kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme", işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
c) Siyasi partiye girmek,
d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
l) (Ek: 3/10/2016-KHK-676/75 md.) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.
Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların "özlük dosyasından" silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.
Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve (Değişik ibare: 25/02/2011 tarihli Mükerrer Resmi Gazete - 6111/111 md.) "ödül veya başarı belgesi alan" memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.
Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir.
Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4'ü - 1/2'si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.
Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır.
Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez.
DİSİPLİN CEZASI VERMEYE YETKİLİ AMİR VE KURULLAR:
Madde 126 - (Değişik fıkra: 29/11/1984 - KHK 243/27 md.) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.
(Değişik fıkra: 12/05/1982 - 2670/32 md) Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir.
(Değişik fıkra: 12/05/1982 - 2670/32 md) Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.
(Değişik fıkra: 12/05/1982 - 2670/32 md) Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır.
ZAMANAŞIMI:
Madde 127 - (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/33 md.)
Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
*Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
KARAR SÜRESİ:
Madde 128 - (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/34 md.)
*Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar.
*Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir.
*Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır.
ÖĞRENCİYE Sınıf Yükseltme NASIL YAPILIR?
Madde 49 — (Değişik: 20.8.2007/26619 RG) İlköğretimde 1-5 inci sınıflara devam eden öğrencilerden beden ve zihince gelişmiş olup bilgi ve beceri bakımından sınıf düzeyinin üstünde olanlar, sınıf/şube rehber öğretmeni ve varsa okul rehber öğretmeninin önerisi ile velinin görüşü alınarak öğretim yılının ilk ayı içinde sınıf yükseltme sınavına alınırlar. Başarılı olanlar bir üst sınıfa yükseltilirler.
Bu sınav, okul müdürünün başkanlığında sınıf öğretmeni ve bir üst sınıfın öğretmeniyle varsa okul rehber öğretmeninden oluşan komisyon tarafından yapılır. Okulda bu komisyonu oluşturacak sayıda öğretmen bulunmaması durumunda, sınavın yapılacağı yer ile sınav komisyonu, okulun bağlı bulunduğu il/ilçe millî eğitim müdürlüğünce belirlenir.
(Değişik üçüncü fıkra: 24.12.2008/27090 RG) Sınav sonucu tutanakla tespit edilir. Bu tutanak, okul yönetimince öğrenci işleri dosyasında saklanır. Başarılı olanların durumu e-okul sistemine işlenir.
Sınıf yükseltme sınavına değişik sınıflarda olmak üzere birden fazla da girilebilir. Ancak sınıf yükseltme bir kez yapılır.
TÜRKİYE’NİN ENLERİ VE İLKLERİ
-İlk hava şehidimiz Fethi Bey’dir.
-İlk Türk uçağı Mavi Işık’tır(Kayseri/1979)
-Dünyanın ilk ve tek cellat mezarı İstanbul Eyüp’te yer alır.
-Nargile Osmanlı’ya ilk olarak Yavuz Sultan Selim zamanında Hindistan’dan getirildi.
-Yerleşim yerine yapılan ilk baraj Denizli Gökpınar Barajı’dır.
-Türkiye’de ilk nüfus sayimi 1927 yılında yapıldı.
-En fazla yağış alan ilimiz Rize’dir.
-TBMM’nin ilk baskani Fethi Okyar’dir.
-Ilk basbakanimiz Ismet Inönü’dür.
-En büyük adamiz Gökçeada’dir.(Çanakkale)
-Ingilizce ile egitime baslayan ilk Türk okulu Ankara TED Koleji’dir.(1954)
-Türkiye’de özürlülere yönelik ilk otel Antalya’da hizmete girmiştir
-Türkiye’nin ilk özel hayvanat bahçesi Bogaziçi Hayvanat Bahçesi’dir.(Izmit-Darica)
-Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası 1924 anayasasıdır.
-Türkiye’nin en çok otel bulunan yeri Eminönü’dür.
-Türkiye’de feribot ile taşımacılık yapılan tek göl Van Gölü’dür.
-Kıbrıs Barış Harekatı esnasında uçaklarımızın yanlışlıkla vurduğu gemimiz Kocatepe’dir.
-Türkiye’nin ilk kadın bakanı Türkan Akyol’dur.
-İlk şah tuğrası Yavuz Sultan Selim’in tuğrasında görülmeye başlanmıştır.
-İlk Türkçe ezan İstanbul Fatih Camii’nde okundu.
-Türkiye’nin ilk televizyon yayını İstanbul’dan yapıldı.
-Cumhuriyet döneminde kurulan ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırka’sır.
-Türkiye’de ilk politika okulu Nazif Ülken tarafından kurulmuştur.
-Türkiye’de en fazla milletvekili seçilen İsmet İnönü’dür.(14 defa)
-Ramazan çadırı ilk kez 1995 yılında Üsküdar Belediyesi tarafından kuruldu.
-Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli azınlık hükümeti Anasol-D hükümetidir.
-Türkiye’deki ilk mali kurum Emniyet Sandığı’dır.
-Türkiye’nin bilinen ilk erkek hemşiresi Murat Bektaş’tır.
-Türkiye’nin ilk haber ajansı Anadolu Ajansı’dır.(1920)
-Türkiye’nin ilk sınır ötesi harekâtı Kıbrıs çıkarmasıdır.
-Türkiye’de kurulan ilk parti C.H.P’dir.
-Latin alfabesine resmi olarak ilk geçen Türk devleti Azerbaycan’dır.
-Türkiye’nin en düşük gelir elde edilen ili Muş’tur.
-Yüzölçümü itibariyle en küçük komşumuz Ermenistan’dır.
-Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk başkanı M.Kemal’dir.
-Türkiye’de baskı tekniğini ilk kez İbrahim Müteferrika kurmuştur.
-İlk TSE belgesi Yıldırım Bayezid devrinde çıkarılmıştır.
-Türkiye’nin en yüksek minaresi Edirne Selimiye Camisinde bulunur.
-Türkiye Cumhuriyeti devletini ilk kabul eden devlet 1920 gümrü anlaşması ile Ermenistan’dır.
-Osmanlı Devleti’nin ilk bankası Banka-i Der Saadet’tir.(İstanbul Bankası)
-Türkiye’de ilk uçak fabrikası Kayseri’de açıldı.
-Kelaynak kuşları ülkemizde sadece Urfa’nın Birecik ilçesinde bulunur.
-En işlek kara sınırımız Yunanistan sınırıdır.
-Türkiye’de öldürülen ilk başbakan Nihat Erim’dir.
-Türkiye’de ilk İngilizce gazete İlknur Çevik tarafından çıkarılmıştır.
http://www.erzurumsayfasi.com/haber/mudur-mudur-basyardimciligi-ve-mudur-yardimciligi-mulakatinda-neler-sorulabilir-h3487.html