DENİZLİ'DE SAADET PARTİSİ İL DİVANI YAPILDIDenizli İl Başkanı:
Halil İbrahim VAROL
Saadet Partisi Denizli İl Başkan’nı Avukat Halil İbrahim VAROL açılış konuşması ve selamlamalarını yaptı.
Genel Başkan Yardımcısı:
İSMAİL HAKKI AKKİRAZBiz, Saadet Partisi olarak böyle bir dönemde, ülkenin birlik ve beraberliğini sağlayacak, bu milletin kardeşliğine katkı yapacak her türlü adımı destekleriz. Devletin içine yerleşmiş ihanet şebekelerinin tasfiyesi için yapılacak her türlü düzenlemeyi destekleriz.Yaşanabilir bir Türkiye’nin, yeniden büyük Türkiye’nin kurulmasına zemin oluşturacak her türlü girişimin arkasındayız.Ancak daha önce de söylediğimiz gibi Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu bu olağanüstü hal ortamının kısır bir siyasi fırsatçılığa dönüştürülmesine de asla rıza gösteremeyiz.Neden mi bunu söylüyorum?Çünkü:
Değerli arkadaşlar!Hepinizin bildiği gibi bu haftanın en önemli gündem maddelerinden birisi, Hükümetin hazırladığı “Torba Yasa” Artık buna Torba demek de mümkün değil, çünkü daha çok çuvala benziyor.Ve yine çünkü ne bulmuşlarsa atmışlar içine. Bu torba yasa ile Türkiye’nin en önemli, en stratejik kuruluşları Özelleştirme İdaresi’ne devredilecek. Ülkenin 200 yıllık, 300 yıllık kurumlarının bütün malları; hatta masasından sandalyesine kadar satışa çıkarılacak ve sonunda kapılarına kilit vurulacak.Neler yok ki içinde? BOTAŞ’dan, PTT’ye kadar, Çaykur’dan, Eti Maden’e kadar, Et ve Süt Kurumu’ndan, Türkiye Taş Kömürü İşletmelerine kadar, Tübitak’tan, TRT’ye kadar, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü’nden, Atom Enerjisi Kurumu’na, kadar, yok yok. Tam bir iflas etmiş tüccar mantığı. Atadan, babadan kalan ne varsa hepsini elden çıkaracaklar.Tam bir mirasyedi! Ne kadar yanlış! Peki, Allah korusun, yarın satacak bir şey kalmadığında neyi elden çıkaracaksınız! Dicle’yi mi, Fırat’ı mı, Manavgat’ı mı? Biz, Saadet Partisi olarak, buna şiddetle karşıyız. Türkiye’nin satmaya değil, yapmaya ihtiyacı var.Türkiye’nin, tüketmeye değil, üretmeye ihtiyacı var.Evet, biz İstanbul’da yaptığınız üçüncü köprü’den dolayı sizi tebrik ediyoruz.Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen’den sonra, dünyanın en büyük havaalanını yapma konusundaki iradenizi tebrik ediyoruz. Ama bunları ne kadar destekliyorsak, Eti Maden’i, Botaş’ı elden çıkarmanıza da o kadar karşıyız. Yaptığınız otoyolları ne kadar destekliyorsak, Çaykur’un, Et ve Süt Kurumu’nun küresel sermaye’ye peşkeş çekilmesine de o kadar karşı çıkıyoruz.Çünkü bu 15 yıllık devri iktidarınızda görüldü ki, yapılan yollar, açılan köprüler, dökülen asfaltlar, şehirlere dikilen devasa plazalar, rezidanslar, ülkemizdeki,15 milyon asgari ücretlinin açlık sınırının altında yaşamasına çözüm olmadı, olmuyor.Her 5 tanesinden biri işsiz olan üniversite mezunu gençlerimizi iş sahibi yapmadı, yapmıyor.Sosyal yardımla geçinmek zorunda kalan 8,5 milyon insanımızın derdine çare olmadı, olmuyor.800 milyara dayanmış dış borcu ve her yıl, küresel baronlara ödemek zorunda kaldığımız ortalama 54 milyar faizi azaltmadı, azaltmıyor.Tam tersine, siz sattıkça işsizlik artıyor, yoksulluk artıyor, borç artıyor. Genel Başkan Yardımcısı:
ŞERAFETTİN KILIÇ
Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunanan Şerafettin Kılıç;
“ Haykırıyoruz. Gelin İslam Birliğini kuralım. NATO’dan çıkalım. Kendi NATO’muzu kuralım” dedi. “ NEDEN BU DURUMA DÜŞTÜK “Konuşmasında gündemdeki konulara değinen Şerafettin Kılıç, ülkemizin sıkıntılı günlerden geçtiğini bununda yapılan politikaların sonucu olduğunu ifade etti. Şerafettin Kılıç,“ 15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu. Meclis bombalandı. Kuvvet komutanlarımız esir alındı. 246 vatan evladı şehit düştü. Soruyorum neden bu duruma düştük? “ dedi.“ BU AİLE NASIL BÖYLE OLDU “Son dönemde artan terör olaylarına da değinen Şerafettin Kılıç, “Güneydoğu kanayan bir yara halinde. İki kardeş birbirin vurduğunda kimin haklı olduğunu sormanın bir anlamı var mı? Asıl soru ‘Bu aile nasıl böyle oldu;’ demektir ” diyerek konuştu.“DEVLETİN GÜÇLÜ OLMASINA DAİR PROJESİ OLAN TEK PARTİ SAADET PARTİSİDİR”Türkiye’de devlet projesi olan tek parti olduklarını dile getiren Şerafettin Kılıç, güçlü bir devlet olmanın üretime dayalı milli bir ekonomi, milletin manevi bağları ile bütünleşen güçlü bir ordu ve milli bir eğitim sisteminden geçtiğini belirten Şerafettin Kılıç, şunları kaydetti: “ Yollarımız var ne kadar güzel yollarımız var deniyor. Peki o yolları kullanan araçlar biz mi üretiyoruz. Hayır. Havaalanları açıyoruz, Peki o uçaklar bizim mi? Hayır. İşte onları biz üretirsek, yapılan yatırımların anlamı olur. Diğer türlü bizim yatırımlarımız yabancıların cebini doldurur. İkincisi milletin değerlerine bağlı ve silahlarını kendi üreten bir ordu olmalı. Üçüncüsü milliliği ancak milli piyango kadar milli olmayan, yabancıların değil bizim değerlerimizin öğretildiği bir yerli eğitim sistemi. Dördüncüsü ise adil bir hukuk düzenidir. İşte bunlar olursa o zaman güçlü bir devlet oluruz “ “KENDİ NATO’MUZU KURALIM”Başta Türkiye olmak üzere İslam Âlemi’nin kurtuluşunun NATO’da ya da başka bir yerde olmadığını belirten Şerafettin Kılıç, “ Haykırıyoruz Gelin. İslam Birliği’ni kuralım. NATO’dan çıkalım. Kendi NATO’muzu kuralım. Batıya kul köle olmayalım. Ayağa kalkalım. Batının çizdiği sınırları yıkalım. İslam ülkelerini bir araya getirelim. Adil sistemi ve Adil düzeni oluşturalım” dedi. “KUKLACILARI DA DAĞITACAĞIZ” 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesi ile kuklalara milletin tokat attığını belirten Şerafettin Kılıç şunları kaydetti: “ 15 Temmuz gecesi milletimiz kuklalara tokat atmış onları darmadağın etmiştir. Ama bu yetmez Hocamızın bize öğrettiği kuklalara atılan tokattan daha sertini kuklacılara atmamız gerektiğidir. Allah’ın izni ile nasıl kuklaları dağıttık isek. Kuklacıları da ortadan kaldıracağız. “
Halil İbrahim VAROL
Saadet Partisi Denizli İl Başkan’nı Avukat Halil İbrahim VAROL açılış konuşması ve selamlamalarını yaptı.
Genel Başkan Yardımcısı:
İSMAİL HAKKI AKKİRAZBiz, Saadet Partisi olarak böyle bir dönemde, ülkenin birlik ve beraberliğini sağlayacak, bu milletin kardeşliğine katkı yapacak her türlü adımı destekleriz. Devletin içine yerleşmiş ihanet şebekelerinin tasfiyesi için yapılacak her türlü düzenlemeyi destekleriz.Yaşanabilir bir Türkiye’nin, yeniden büyük Türkiye’nin kurulmasına zemin oluşturacak her türlü girişimin arkasındayız.Ancak daha önce de söylediğimiz gibi Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu bu olağanüstü hal ortamının kısır bir siyasi fırsatçılığa dönüştürülmesine de asla rıza gösteremeyiz.Neden mi bunu söylüyorum?Çünkü:
Değerli arkadaşlar!Hepinizin bildiği gibi bu haftanın en önemli gündem maddelerinden birisi, Hükümetin hazırladığı “Torba Yasa” Artık buna Torba demek de mümkün değil, çünkü daha çok çuvala benziyor.Ve yine çünkü ne bulmuşlarsa atmışlar içine. Bu torba yasa ile Türkiye’nin en önemli, en stratejik kuruluşları Özelleştirme İdaresi’ne devredilecek. Ülkenin 200 yıllık, 300 yıllık kurumlarının bütün malları; hatta masasından sandalyesine kadar satışa çıkarılacak ve sonunda kapılarına kilit vurulacak.Neler yok ki içinde? BOTAŞ’dan, PTT’ye kadar, Çaykur’dan, Eti Maden’e kadar, Et ve Süt Kurumu’ndan, Türkiye Taş Kömürü İşletmelerine kadar, Tübitak’tan, TRT’ye kadar, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü’nden, Atom Enerjisi Kurumu’na, kadar, yok yok. Tam bir iflas etmiş tüccar mantığı. Atadan, babadan kalan ne varsa hepsini elden çıkaracaklar.Tam bir mirasyedi! Ne kadar yanlış! Peki, Allah korusun, yarın satacak bir şey kalmadığında neyi elden çıkaracaksınız! Dicle’yi mi, Fırat’ı mı, Manavgat’ı mı? Biz, Saadet Partisi olarak, buna şiddetle karşıyız. Türkiye’nin satmaya değil, yapmaya ihtiyacı var.Türkiye’nin, tüketmeye değil, üretmeye ihtiyacı var.Evet, biz İstanbul’da yaptığınız üçüncü köprü’den dolayı sizi tebrik ediyoruz.Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen’den sonra, dünyanın en büyük havaalanını yapma konusundaki iradenizi tebrik ediyoruz. Ama bunları ne kadar destekliyorsak, Eti Maden’i, Botaş’ı elden çıkarmanıza da o kadar karşıyız. Yaptığınız otoyolları ne kadar destekliyorsak, Çaykur’un, Et ve Süt Kurumu’nun küresel sermaye’ye peşkeş çekilmesine de o kadar karşı çıkıyoruz.Çünkü bu 15 yıllık devri iktidarınızda görüldü ki, yapılan yollar, açılan köprüler, dökülen asfaltlar, şehirlere dikilen devasa plazalar, rezidanslar, ülkemizdeki,15 milyon asgari ücretlinin açlık sınırının altında yaşamasına çözüm olmadı, olmuyor.Her 5 tanesinden biri işsiz olan üniversite mezunu gençlerimizi iş sahibi yapmadı, yapmıyor.Sosyal yardımla geçinmek zorunda kalan 8,5 milyon insanımızın derdine çare olmadı, olmuyor.800 milyara dayanmış dış borcu ve her yıl, küresel baronlara ödemek zorunda kaldığımız ortalama 54 milyar faizi azaltmadı, azaltmıyor.Tam tersine, siz sattıkça işsizlik artıyor, yoksulluk artıyor, borç artıyor. Genel Başkan Yardımcısı:
ŞERAFETTİN KILIÇ
Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunanan Şerafettin Kılıç;
“ Haykırıyoruz. Gelin İslam Birliğini kuralım. NATO’dan çıkalım. Kendi NATO’muzu kuralım” dedi. “ NEDEN BU DURUMA DÜŞTÜK “Konuşmasında gündemdeki konulara değinen Şerafettin Kılıç, ülkemizin sıkıntılı günlerden geçtiğini bununda yapılan politikaların sonucu olduğunu ifade etti. Şerafettin Kılıç,“ 15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu. Meclis bombalandı. Kuvvet komutanlarımız esir alındı. 246 vatan evladı şehit düştü. Soruyorum neden bu duruma düştük? “ dedi.“ BU AİLE NASIL BÖYLE OLDU “Son dönemde artan terör olaylarına da değinen Şerafettin Kılıç, “Güneydoğu kanayan bir yara halinde. İki kardeş birbirin vurduğunda kimin haklı olduğunu sormanın bir anlamı var mı? Asıl soru ‘Bu aile nasıl böyle oldu;’ demektir ” diyerek konuştu.“DEVLETİN GÜÇLÜ OLMASINA DAİR PROJESİ OLAN TEK PARTİ SAADET PARTİSİDİR”Türkiye’de devlet projesi olan tek parti olduklarını dile getiren Şerafettin Kılıç, güçlü bir devlet olmanın üretime dayalı milli bir ekonomi, milletin manevi bağları ile bütünleşen güçlü bir ordu ve milli bir eğitim sisteminden geçtiğini belirten Şerafettin Kılıç, şunları kaydetti: “ Yollarımız var ne kadar güzel yollarımız var deniyor. Peki o yolları kullanan araçlar biz mi üretiyoruz. Hayır. Havaalanları açıyoruz, Peki o uçaklar bizim mi? Hayır. İşte onları biz üretirsek, yapılan yatırımların anlamı olur. Diğer türlü bizim yatırımlarımız yabancıların cebini doldurur. İkincisi milletin değerlerine bağlı ve silahlarını kendi üreten bir ordu olmalı. Üçüncüsü milliliği ancak milli piyango kadar milli olmayan, yabancıların değil bizim değerlerimizin öğretildiği bir yerli eğitim sistemi. Dördüncüsü ise adil bir hukuk düzenidir. İşte bunlar olursa o zaman güçlü bir devlet oluruz “ “KENDİ NATO’MUZU KURALIM”Başta Türkiye olmak üzere İslam Âlemi’nin kurtuluşunun NATO’da ya da başka bir yerde olmadığını belirten Şerafettin Kılıç, “ Haykırıyoruz Gelin. İslam Birliği’ni kuralım. NATO’dan çıkalım. Kendi NATO’muzu kuralım. Batıya kul köle olmayalım. Ayağa kalkalım. Batının çizdiği sınırları yıkalım. İslam ülkelerini bir araya getirelim. Adil sistemi ve Adil düzeni oluşturalım” dedi. “KUKLACILARI DA DAĞITACAĞIZ” 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesi ile kuklalara milletin tokat attığını belirten Şerafettin Kılıç şunları kaydetti: “ 15 Temmuz gecesi milletimiz kuklalara tokat atmış onları darmadağın etmiştir. Ama bu yetmez Hocamızın bize öğrettiği kuklalara atılan tokattan daha sertini kuklacılara atmamız gerektiğidir. Allah’ın izni ile nasıl kuklaları dağıttık isek. Kuklacıları da ortadan kaldıracağız. “