ÇÖZÜM:ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT Anadolu Gençlik Derneği Denizli Şube Başkanı Hamza Öztürk, TEOG Sınavına girecek öğrencilere başarılar dileyerek, son zamanlarda ilimizde ve ülkemizde yaşanan intiharlar ve istismar olaylarına değinerek çözümün ahlak ve maneviyatta olduğunu kaydetti.
Ülkemizde Aileler çözülmekte, intihar vakaları artmakta, uyuşturucu ilkokullara kadar inmekte, cezaevleri dolup taşmakta, gençlerin gelecek kaygısı giderilmiş değil, işsizlik rakamları yüzde 10’un üzerinde, ırkçılık ve mezhepçilik en yaygın iki saplantı, antidepresan kullanan insanların sayısı milyonlarla ifade edilmektedir. dedi
Basında son zamanlarda yer alan tecavüz olaylarını konuşmak dahi istemiyoruz. Fuhuş olayları son on yılda yüzde 790, çocuk istismarı son on yılda yüzde 434 oranında artmış. Şimdi bu olayları detaylandırmanın bir anlamı yok. Bu olayları konuşmakla durdurulamaz. Bu tip olayların failleri en ağır şekilde cezalandırılmalı. Bu olayları konuşmanın, yazmanın, paylaşmanın bir faydasının olduğuna inanmıyoruz. Mağdurlar için, mağdur yakınları için her bir paylaşımın ayrı bir yıkım olduğunu düşünüyoruz. Bu tip iğrenç hadiseler, münferit vakalar olmaktan çıkmıştır. Ana haber bültenleri, üçüncü sayfalar, internet partalları, sosyal medya bu tip olaylarla dolup taşmaktadır. Bu bir sonuçtur. Medya toplumsal yozlaşmanın ve kokuşmanın alt yapısını hazırlamaktadır. Bu olayları konuşmak yerine çözüm için gayret etmeliyiz. Çözüm de ilk önce ahlak ve maneviyattadır.
Ülkemizde Aileler çözülmekte, intihar vakaları artmakta, uyuşturucu ilkokullara kadar inmekte, cezaevleri dolup taşmakta, gençlerin gelecek kaygısı giderilmiş değil, işsizlik rakamları yüzde 10’un üzerinde, ırkçılık ve mezhepçilik en yaygın iki saplantı, antidepresan kullanan insanların sayısı milyonlarla ifade edilmektedir. dedi
Basında son zamanlarda yer alan tecavüz olaylarını konuşmak dahi istemiyoruz. Fuhuş olayları son on yılda yüzde 790, çocuk istismarı son on yılda yüzde 434 oranında artmış. Şimdi bu olayları detaylandırmanın bir anlamı yok. Bu olayları konuşmakla durdurulamaz. Bu tip olayların failleri en ağır şekilde cezalandırılmalı. Bu olayları konuşmanın, yazmanın, paylaşmanın bir faydasının olduğuna inanmıyoruz. Mağdurlar için, mağdur yakınları için her bir paylaşımın ayrı bir yıkım olduğunu düşünüyoruz. Bu tip iğrenç hadiseler, münferit vakalar olmaktan çıkmıştır. Ana haber bültenleri, üçüncü sayfalar, internet partalları, sosyal medya bu tip olaylarla dolup taşmaktadır. Bu bir sonuçtur. Medya toplumsal yozlaşmanın ve kokuşmanın alt yapısını hazırlamaktadır. Bu olayları konuşmak yerine çözüm için gayret etmeliyiz. Çözüm de ilk önce ahlak ve maneviyattadır.