Saadet Partisi, 30 Ekim’de gerçekleştireceği 6’ncı Olağan Büyük Kongre öncesi en geniş katılımlı istişare mahiyetindeki temayül yoklamasını dün Ankara’da gerçekleştirdi… Teşkilat mensuplarının yoğun olarak katıldığı toplantıda katılımcılar, temayüllerini kendilerine verilen zarfa koyarak sandıklara attı… ‘Temayül Belirleme Toplantısı’ şeklinde organize edilen programa binlerce partili iştirak ederken, toplantıda Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Milli Görüş temel ilkeleri üzerine bir konuşma yaparak, amaçlarının hareketi bir adım daha ileri taşımak olduğunun altını çizdi.
KONUŞACAĞIZ, İSTİŞARE EDECEĞİZ...
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk: “Konuşacağız, istişare edeceğiz, bütün bunlardan sonra da ne karar verilirse hepimiz ona uyacağız. Sonra da bütün gücümüzle yeniden çalışacağız, yeniden çırpınacağız. Hocamız; hasta yatağında, Almanya’dan gelen misafirlere, ‘Biz çalışırsak önce Türkiye kurtulur, sonra bütün dünya kurtulur. Aksi halde Türkiye de, bütün dünya da kaybeder’ diyerek yeniden davayı bir bir anlattı.”
PUSULALAR ZARF İÇİNDE SANDIKLARA ATILDI
Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür ve Kongre Salonu’nda organize edilen ‘Temayül Belirleme Toplantısı’ sabah saatlerinde başladı. Programa davet edilenlere salon dışında kurulan stantlardaki görevliler tarafından iki pusula ile bir zarf verildi. İlki Genel Başkanlık makamı için aday belirleme formu olan pusulalardan ikincisi ise Genel İdare Kurulu Üyelerini kapsıyordu. Katılımcılar, her iki pusulaya aday isimleri yazarak, zarfın içinde salonda kurulan sandıklara attı.
PROGRAMA KİMLER KATILDI
Organize edilen Temayül Belirleme Toplantısı’na Saadet Partisi’nin bütün organları katıldı. Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri, Genel İdare Kurulu Üyeleri, Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri, Büyük Kongre Delegeleri, İl Başkanları, İl Sorumluları, İl Müfettişleri, Kadın Kolları Temsilcileri ile Gençlik Kolları İl Başkanları ve Bölge Başkanları katıldı.
İSTİŞARE SÜRECİNİN BİR AYAĞINI GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ, yaptığı açılış konuşması 17 Ekim 2011’deki kongre öncesi Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın sözleri ile başladı. Ağdağ, “Hocamız, o dönemde ‘Milli Görüş, asırlardır Batılılaşma cereyanlarına karşı, aslımıza dönelim hareketi oldu. Milli Görüş bu fikriyatın hareket haline dönüşmesidir. Bu itibarla Milli Görüş ve onun temsilcisi Saadet Partisi diğer partilerden birisi değildir. Tarihin en şerefli milletinin aslına, özüne, ruh köküne dönme hareketidir’ demişti. Saadet Partisi, mana itibariyle ülkemizin en büyük partisidir. Bizler, mensubu olmakla şeref duyduğumuz Saadet Partisi’nin yapılacak kongresinin bir istişare süreci mahiyetinde olan bu Temayül Belirleme Toplantısı’nı Yüksek İstişare Kurulu üyelerimizin riyasetinde icra ediyoruz. 30 Ekim’de yapılacak kongrenin istişare sürecinin bir bölümünü gerçekleştiriyoruz. Bu toplantımız bir karar mercii değil istişare süreçlerinin bir ayağıdır” açıklamasında bulundu.
ASİLTÜRK: DAVAMIZI BİR ADIM DAHA İLERİ TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Milli Görüş Temel ilkeleri üzerinden yaptığı değerlendirmeler ile kongre sürecine gidilirken nelere dikkat edilmesi gerektiği hususunda geniş ve uzun bir konuşma yaptı. Asiltürk, konuşmasının başında ise “Davamızı bir adım daha ileriye taşımak için çalışıyoruz” diyerek, önemli mesajlar verdi. Milli Görüşçülerin çok önemli görevleri olduğunu aktaran Asiltürk, “Ülkemizde ve bütün yeryüzünde bizi yaratanın, yoktan var edenin, bize nasıl hareket edeceğimizi bildirenin ve onun nasıl olacağının uygulamasını da Peygamberiyle bize gösterenin emrettiği şekilde yaşamak istiyoruz” dedi.
MÜSLÜMANLIKTA YOL GÖSTERMEK VARDIR
“Milli Görüş Hareketi’nin ölçüleri var, ilkeleri var, usulleri var.” diyen Asiltürk, mücadelenin en güzel şekilde yapılması için hikmet ve güzel sözlerle çalışılması gerektiğine işaret etti. Asiltürk, “Çok önemli bir şey söylüyorum. Öyle onu bunu, tenkit ederek, kimseyi Hakk’a çağıramayız. Ölçülerimiz var. O ölçüler doğrultusunda hareket edip, hayırlı neticeler alacağız inşallah. ‘Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz’ diyor. Niye, bir kişiyi aşırı şekilde tenkit edersen, ondan sonra o senin davet ettiğin yere gelmez ki. Müslümanlık da tenkit yoktur. Bunu yıllar önce de söylemiştim. Müslümanlık da yol göstermek vardır. Karşıdakini tenkit ederek ona doğru yolu gösteremezsin ki! Görevimiz, nefsimizi tatmin etmek değil, hırsımızı almak için her türlü şeyi yapabiliriz. Ancak hiçbir değeri olmaz. Efendimiz bize örnek değil mi. Peygamber Efendimiz, en büyük imansız Ebu Cehil’i bile tatlılıkla güzellikle çağırdı. Biz bildiğimiz gibi ağzımızı açar, gözümüzü yumar, herkesi tenkit ederiz. Ondan sonra kimse bizim yanımıza gelmez. Yaşadığımız bu işte. Bu memlekette Hakk’a doğru dürüst çağrıldığı halde gelmeyecek insan yoktur. Karşıdakini itham etmeyecek şekilde kendimizi anlatmamız lazım. Bu şekilde hareket etmemiz lazım. Onu bunu tenkit ederek hiçbir yere varamayız. Kendimizi değiştireceğiz. Eğer bu görevi böyle yapmazsak ülkemize yazık olur” değerlendirmesini yaptı.
Asiltürk, Milli Görüş Hareketi Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın son anlarında yanında olduğunu ve o zaman diliminde yaşanan bir anısını da paylaşarak şunları kaydetti: “Hocamız; hasta yatağında, ölüm döşeğinde Almanya’dan gelen misafirlere, ‘Biz çalışırsak önce Türkiye kurtulur, sonra bütün dünya kurtulur. Aksi halde Türkiye’de, bütün dünya da kaybeder’ diyerek yeniden davayı bir bir anlattı. Ömrünün sonunda hayati tehlikesini biliyor. Bile bile misafirlere anlattı. Aynı yolda yürümemiz lazım. Ölçülerimiz; vazife istenmez, verilir. Tekrar dirileceğiz inşallah. Türkiye’nin de dünyanın da buna ihtiyacı var. Çünkü biz, yeryüzünde Allah’ın düzeninin bütününe sahip çıkıyoruz. İstişare edeceğiz, konuşacağız, bütün bunlardan sonra da ne karar verilirse hepimiz ona uyacağız. Sonra da bütün gücümüzle yeniden çalışacağız, yeniden çırpınacağız ve yeniden dirileceğiz” dedi.
Kaynak: Millî Gazete
Kaynak: Millî Gazete