Seçim kampanyasını Müslümanlar ve mültecileri hedef alarak ırkçı bir dille yürüten Trump, ülkeyi iç savaşın eşiğine getirdi. Dayatma yapmanın dışında ödemesi imkânsız olan 20 trilyon dolar dış borç batağında debelenen ABD, dağılmasını engellemek için dünyanın pek çok noktasında savaş çıkararak milli birliğini sağlama çabasını sürdürmeyi hedeflerken, beklenmedik bir anda karıştı. Virginia eyaletinde faşist ANTIFA üyeleri ve Neo-Naziler sokak savaşına girişti. Çok sayıda kişi yaralanırken Vali OHAL ilan etti. Yaşananların Çinci küreselcilerin Trump'a mesajı olabileceği gibi, FBI'ın Rusya soruşturması kapsamında Trump'ın kampanya müdürü Paul Manafort'un evine baskın düzenlemesine karşı Trump'ın tehdit hamlesi olabileceği de konuşuluyor.
ABD'DE ‘AYRILALIM' ÇIĞLIĞI
Irkçıların etkin olduğu Charlottesville şehrinde, Amerikan İç Savaşı sırasında Konfederasyon ordusunun komutanı olan General Robert E. Lee'ye ait heykelin kaldırılması fikri üzerine silahlarını alan ırkçı örgütler sokağa döküldü. Ardından karşıt örgütlerde sokağa çıktı. Gerilimin yükseldiği ve çatışmalar çıktı, çok sayıda kişi yaralandı. Vali olağanüstü hal ilan etti.
KU KLUX KLAN DA SOKAĞA İNDİ
Geçtiğimiz Cuma gecesi ise ABD Başkanı Trump'ın babasının da üyesi olduğu ırkçı Hıristiyancı terör örgütü Ku Klux Klan örgütü üyeleri meşalelerini alıp Virginia Üniversitesinde gösteri düzenlemiş, “Yahudiler yerimize geçemeyecek", "kan ve toprak", "tek halk, tek ulus, göçe son" sloganları atmıştı. Ku Klux Klan'ın sokağa çıkışı Trump'a destek mesajı olarak yorumlandı.
TRUMP'A BAĞLI 300 BİN KİŞİLİK SİLAHLI ÖZEL ORDU
Zaten gerilimli olan ABD sokakları, Başkan Trump'ın ABD başkanı seçilmesinden sonra iyice ısındı. Sayıları 300 bini bulan, "Anayasa Şerifleri", "Neo Naziler" ve "Egemen Vatandaşlar" gibi farklı adlarla örgütlenen silahlı gruplar, Trump'ın özel ordusu olarak anılıyor ya da pazarlanıyor. Trump'ın sıkıştığı anda sahne alan örgütün Kuzey Kore gerilimi sırasında ortaya çıkması dikkatlerden kaçmadı. Sayıları bir iç savaş çıkaracak kadar çok olan silahlı grupları, Trump'ın koruduğu ve iç savaş çıkarma potansiyeline sahip olduğu dile getiriliyor.
ABD'Yİ TRUMP'IN ‘ÖZEL ORDUSU' PARÇALAYACAK
Trump'ın aldığı kararların ülkeyi iç savaşa götürebileceğini dile getiren uluslararası ilişkiler uzmanları, ABD hükümetlerinin kendi halklarına sahte vatandaşlık hakkı tanıdığı ve insanların haklarını kısıtladığı iddiasıyla ortaya çıkan "Egemen Vatandaşlar"ı, başkan Trump'ın görmezden gelmeye çalışmasına rağmen ABD halkının gündeminde üst sıralarda yer aldığını yazıp çiziyor.
HELİKOPTER DÜŞÜRDÜLER
ABD'de gerilen sokaklarda kan akmaya başladı. Irkçılık karşıtı grubun üzerine araba sürülmesi sonucu bir kişi ölürken, bir de helikopter düştü. Irkçı grupların protestolarını izlemekle görevli olduğu belirtilen polis helikopteri bir golf sahası yakınında düştü. Düşüş nedeni açıklanmayan helikopterde bulunan 2 polis öldü.
OBAMA VE TRUMP'TAN AÇIKLAMA
Gelişmelerin en büyük şüphelisi durumundaki Trump, yaptığı açıklamada “Yaşanan bu çok yönlü şiddet ve nefret olaylarını en sert dille kınıyoruz, çok kötü” dedi ve ekledi: "Bu sorun ülkemizde uzun zamandan beri yaşanıyor. Sadece Donald Trump ya da Barack Obama dönemine ait değil." Obama ise sosyal medya hesabından Mandela'nın “Hiç kimse, doğuştan başka bir insandan, o kişinin ten rengi, geçmişi ya da dini yüzünden nefret etmez. İnsanların nefreti öğrenmesi gerekir. Ve eğer onlara nefret öğretiliyorsa, sevgi de öğretilebilir” sözlerini paylaştı.
ABD NEDEN KARIŞTI?
Kötü günlere gebe ABD, inişe geçmiş kontrolsüz bir füzeye benziyor. Nereye düşeceği ve nasıl bir etki yapacağı kestirilemeyen ABD yönetiminin, ülkenin batışını ertelemek için çalıştığı biliniyor. Pentagon'un geçtiğimiz ay ortaya çıkan “dünyanın her yerinde savaşa girmezsek ABD parçalanacak” tezi sonrası Kuzey Kore'ye saldıran, Suriye'de PKK üzerinden Türkiye ile örtülü savaşa hazırlanan ABD'de, yaşananların iki nedeni olabileceği dile getiriliyor. Bunların ilki Trump'ın Kuzey Kore saldırısını istemeyen küreselcilerin Trump'a mesajı. Diğeri ise FBI'ın Rusya soruşturması kapsamında Trump'ın kampanya müdürü Paul Manafort'un evine baskın düzenlemesine karşı Trump'ın tehdit hamlesi yapmış olabileceği. Bu iki seçenekten hangisi olursa olsun bu, ABD'nin zor durumda olduğunu gösteriyor.
IRKÇI GÖSTERİLERE TEPKİ
Gösterileri "Korkakça bir nefret, yobazlık, ırkçılık ve hoşgörüsüzlük yürüyüşü" diyerek eleştiren Charlottesville Belediye Başkanının yanı sıra, Amerika Dünya Yahudi Kongresi (WJC) ve Amerika İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) da hem Ku Klux Klan (KKK) örgütünü, hem de Neoazi örgütlerini kınayan açıklamalar yaptılar.
MÜSLÜMANLAR: BU AÇIK BİR TERÖR
Amerika'daki en büyük Müslüman sivil haklar savunucusu kuruluş CAIR yaptığı açıklamada, “Bugünkü beyazları sütün gören faşistlerin, Neonazilerin, KKK'nin ve diğer ırkçıların bir araya gelerek yaptıkları sokak tetişçiliği açık bir terör faaliyetidir” dedi.
ABD SOKAKLARINDAN KİM KİMDİR?
"ANAYASA ŞERİFLERİ"
Kendilerini Amerika'nın anayasasını korumakla görevli addeden "Anayasa Şerifleri - CSPOA, eski bir Arizona şerifi olan Richard Mack tarafından kurulan bir örgüt. Bill Cliton yönetimi altında çalışan Brady Bill'e karşı kazandığı davalarla milis hareketi için bir figür olan Richard Mack zamanla büyük bir kahraman haline geldi ve etrafından çok sayıda silahlı kişi birikti.
CSPOA'nın iddia ettiği şey ise şeriflerin yalnızca anayasaya bağlı kalmalarının yanında, şeriflerin bir yasanın anayasal olup olmadığına kendilerinin karar verebileceği fikridir. "Anayasa Şerifleri" şeriflerin her eyalette en üst düzey kolluk kuvveti olmaları ve gerekirse federal ajanları da kapsayacak şekilde nihai yetkili olmalarını öneriyor.
Bu hareketin Hükümete karşı çıkmasının temelinde ise "her türlü silah kontrolünün anayasaya aykırı olduğu" düşüncesiyle mücadele, Amerikalıların haklarının ellerinden alınmışve var olan yurttaşlık haklarının sahte olduğu düşüncesi yatıyor.
Hareketi diğer hükümet karşıtı hareketlerden ayıran şey ise var olan hükümeti tamamen "gayri meşru" görüyor ve kanunlara uyma yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Ayrıca Kendilerini gerçek Amerikan kanunlarının sahipleri olarak gören "Egemen vatandaşlar" ağır silahlarla kendi bölgelerini kontrol altına alıp, ABD kolluk kuvvetlerine suikastler düzenliyor.
"Anayasa Şerifleri" fikrinin tarihi referans noktası ise 70'li ve 80'li yıllarda aktif olan Posse Comitatus'dur. Posse Comitatus önderliğindeki hareket aşırı şiddet yanlısı ve anti-semitik bir grup olarak tanınıyor. Aynı zamanda kendi bölgelerinde yetkili mercii olarak yerel şeriflerini görmekte ve yargılamalarını yerel usullere göre yapmakta.
Uzmanlara göre CSPOA, Comitatus hareketinin bir çeşit büyümesi olarak değerlendiriliyor. CSPOA hareketi her ne kadar anti-semitik hareketler sergilemese de radikal fikirleri içinde barındırıyor. Örgütün Trump'a biat ettiği ileri sürülüyor.
ABD'NİN FETÖSÜ: EGEMEN VATANDAŞLAR
Seçim sürecinde göçmenlerle ve Müslümanlarla savaşacağını açıklayan Trump'a destek veren bir başka örgüt ise “Egemen vatandaşlar” olarak da bilinen Neo-Nazi örgütü.” Trump öncesinde ABD hükümetine hedef alan bu örgüt, Trump'ın başkan seçilmesiyle beraber ABD hükümet programının hedefinden çıkarıldığını duyurmuştu.
Göreve gelmesinden kısa bir süre sonra ABD'nin güvenlik sorunlarıyla ilgilenen başkan Trump, öncelikli olarak ülkesinin bundan sonra "Radikal İslam" ile mücadele edeceğini ve Egemen Vatandaşlar gibi Neo-Naziler'in artık hedef alınmayacağını açıklamıştı.
Neo-Naziler'in hedeften çıkarılacağının açıklanmasından bir gün sonra ise ABD Temsilciler Meclisi, Ulusal Silah Birliği'nin desteğiyle eski ABD başkanı Obama döneminde konan silahlanma kısıtlamalarını kaldırma kararı aldı. Karar arından örgütün daha fazla militan topladığı ve silahlandığı tahmin ediliyor.
Terörizm ve Terörizm İnceleme Ulusal Konsorsiyumu (START), hepsi istihbarat veya terörle mücadele konusunda eğitim alan yüzlerce kolluk görevlisi arasında yaptığı anket çalışmasında çok çarpıcı sonuçlara ulaşmıştı. Yapılan araştırma sonucunda ABD'nin kendi kendine 11 Eylül yaptığı terör saldırısı sonrasında sanal olarak olmayan “Radikal İslamcı"ları tehlikenin birinci sırasına çıkaran ABD, o gün sekizinci sırada yer aldığı "Egemen Vatandaşlar" örgütünün birinci sıraya yükseldiğini duyuyor.
The Intercept sitesi geçtiğimiz ay, FBI'ın Terörle Mücadele Kılavuzu'nda Egemen Vatandaşlar'ın ABD için büyük bir tehdit oluşturacağına dair gizli bir belgeyi ele geçirip yayınlamıştı.
FBI Kılavuzu'na göre "aşırılık yanlısı militanlar, ırkçılar, neo-naziler ve egemen vatandaşlar"ın ABD kolluk görevlileri ile aktif bağlantı içerisinde olduğu ve Egemen Vatandaşlar'ın aktif bağlantılar sayesinde güvenlik kurumları içerisine sızmaya çalıştığı belirtiliyordu.
300 BİN KİŞİYE ULAŞTILAR
Hükümet karşıtı faaliyetlerle her geçen gün kendinden daha çok söz ettiren Egemen Vatandaşlar 2000'lerin sonundan bu yana sayılarını hayli arttırmış görünüyor. Tam olarak sayıları bilinmemekle beraber ABD Güney Hukuk Merkezi'nin tahmini rakamlarına göre Egemen Vatandaşların sayısı 100 bin ila 300 bin arasında değişiyor. Trump'un iktidara gelişi ile güçlenen yapıların hızla militan topladığı ve daha da güçlendiği dile getiriliyor. Bu iddiaların muhalifleri susturmak için bir propaganda mı, yoksa gerçek mi olduğu tam olarak bilinmiyor.
HER AN İÇ SAVAŞ ÇIKARABİLİRLER
Bazı gözlemciler, Trump'u destekleyen bu yapıların Trump'un başkanlıktan alınması durumunda sokakları karıştırabileceğini ileri sürüyor. Bazı yorumlar ise “Washington'daki federal hükümet yetkilileri hükümetin merkezi otoritesine karşı olan bu gruba ilişkin hayli endişeli. Sayıları 300 binden fazla olan "Anayasa Şerifleri"nin bir isyan hareketine dönüşmesi an meselesi” olduğu şeklinde.