Bugun...

KAZANÇ KAPISI: DUA

	Serhat SALTIK
	[email protected]

KAZANÇ KAPISI: DUA

Şöyle bir şey düşünün ki çok varlıklı ve zengin bir insan var. Sizin çok büyük miktarda bir ihtiyacınız hâsıl oluyor. Aklınıza bu varlıklı kimse geliyor.’’Acaba ondan yardım istesem mi, yardım eder mi, ayıp olur mu, yapabilir miyim ki bunu?’’ diye düşünüyorsunuz. Aslında aranız da çok iyi ama mahcubiyet duyuyorsunuz. Utanıyor, sıkılıyorsunuz. Kara kara günlerce düşünüyorsunuz bunu nasıl başaracağım, bunu ondan istersem onun gözünde düşer miyim? diye. Acaba dostluğumuza bir nifak girer de aramız soğur mu? Gibi sorular sizi yiyip bitiriyor.

Evet, bu kişi örneğinde gördüğümüz gibi normalde ‘’İstemek’’ fiili insan için eksiklik, küçüklük hissiyatıdır. İnsan istediği kişiye karşı kendinde eksiklik, borçluluk hisseder. İstedikçe eksik duruma düşer.

Ancak öyle birini düşünün ki normalde herkes hep almayı, kazanmayı ister iken O, tam tersine size vermek istiyor. ’’ Hazinem sonsuzdur, sen yeter ki iste. Sen yeter ki iste ben vereyim.’’ diyor. Düşünsenize herkes hep sizden bir şeyler beklerken, siz birisinden istedikçe istediğiniz kişinin karşısında eksiklik yaşarken; O, senin sadece istemeni, yeter ki kendisinden istemeni söylüyor. Siz istedikçe onun gözünde yükseliyorsunuz. Ne kadar çok isterseniz o kadar yükseliyorsunuz. Bu inanılmaz bir şey. İstedikçe dereceniz yükseliyor. Size böyle bir güzelliği hangi insan yapar ki?

Ama O yapıyor ey güzel kardeşim. Kimdir o biliyor musun? O,yerlerin ve göklerin sahibi, bizi yaratan, sonsuz güç kudret azamet ve mülk sahibi, alemlerin rabbi olan ALLAH !!!

Allah-ü Zülcelâl isteyin vereyim buyuruyor. Sahip olduğumuz her şey bize sadece emanettir. Sahip olduklarımızın asıl sahibi olan Allah-ü Teala bunları bizlere emanet etmiş ve emanete riayet mi yoksa ihanet mi edeceğimizi imtihan etmektedir.

Mülkün sahibi ancak ve ancak Allah’tır. O halde geçici mülk sahibi olanlara aman etmemeli mülkü mülkün yegâne sahibinden istemeliyiz. Sadece ve sadece onun kapısında diz çökmeli sadece onun karşısında boyun eğmeliyiz.

İstedikçe küçüldüğümüz insanoğluna değil istedikçe katında yükseldiğimiz alemlerin rabbine el açmalıyız.

Bakın Cenab-u Rabbil Alemin ayeti kerimesinde ne buyuruyor: ‘’De ki: Ne dersiniz size Allah’ın azabı gelse veya kıyamet günü gelip çatıverse, Allah’tan başkasına mı yalvarırsınız? Doğru sözlü iseniz söyleyin bakalım! Bilakis yalnız Allah’a yalvarırsınız. O da kendisine kaldırılmasını yalvardığınız belayı dilerse kaldırır ve siz ortak koştuğunuz şeyleri unutursunuz.’’ (El En’am 40-41)

Rabbinize yalvara yakara gizlice dua edin. Bilesiniz ki o haddi aşanları sevmez.( El Araf)

O halde yüce çağrıya kulak verelim. Doğrular bizi bulup yakamıza yapışmadan biz gidip doğruyu bulalım.

Allah kendisine çokça DUA eden ve sahip olduklarına şükreden kullarından eylesin. (Amin…)

Vesselam…

Bu yazı 4032 defa okunmuştur.