Sosyal medya Ahlakı; Önce Ahlak ve maneviyat
Selamünaleyküm.
Allah'ın rahmeti hepimizin üzerine olsun.
Son zamanlarda bir furya almış başını gidiyor. Hepimizin malumu halk arasında korona virüsü olarak bilinen salgın hastalık adeta tüm Dünya'yı esir almış durumda. Ülkemizde de bu kapsamda bir takım önlem ve önlemler alınmakta. Bu kapsamda 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın sağlık ve sıhhatleri göz önünde bulundurularak devlet yetkilileri tarafından geçici olarak sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Lakin şu son dönemlerde üzülerek müşahade ediyoruz ki özellikle; Sosyal medya'da gerek insanın fıtratında var olan beğenilme arzusuyla gerekse gençlerin deyimiyle "Takipçi kasma" yani takipçi sayısı artırıp ucuz yoldan meşhur olma niyetiyle yaşlılarımıza bir saygısızlıktır almış başını gidiyor. Evet kabul ediyoruz. İlk etapta tamamen iyi niyetle olması hasebiyle hepimizin yüzünde küçük bir tebessüme yol açan kısa videolar idi belki ama sonrasın da eline telefonu alan herkesin tabiri caizse bir "Yaşlı avına" çıkıp yolda gördüğü amcalarımızı, teyzelerimizi rencide boyutuna varan gereksiz söz ve hareketlerde bulunulduğunu gözlemledik. Halbuki yaşlılarımız bizim velinimetlerimiz, kaç yaşında olursak olalım, ister çok iyi bir kariyer sahibi olalım, ister evli barklı, çoluk çocuğa sahip yetiskin bir birey olalım. Her ne olursak olalım hepimiz biliriz ki ilk başımız sıkıştığında, bir konu da fikir alma ihtiyacı hissettiğimiz de ilk büyüklerimizin yanına koşarız. Onların tecrübelerinden istifade etmeye çalışırız. Onlar bizim geriye dönük hafızamızdır. Belki bizler farkında bile olmasak da evlatlarımız bir çok ahlaki kavramları yaşlılarımız dan öğrenir. O yaşlılarımız ki bizlere varlıkları ile güç verirler. Onların yanında kendimizi daha güvende, daha huzurlu hissederiz. Her şeyden evvel ALLAH rasulü Peygamber efendimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde; "Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir” (Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66) buyuruyor. Bizim gerek dini inancımız, gerekse ahlaki değerlerimiz bize büyüklerimize hürmet etmemiz, sevgi ve saygı ile yaklaşmamız gerektiğini gösteriyor. Belki normal hayatta asla yapamayacağımız bir davranışı, söylemeyecegimiz bir sözü kolaylıkla Sosyal medya'da yapıp, yazıp çizebiliyoruz.
Öte yandan yine üzülerek müşahede ediyoruz ki; Sosyal medya'da hepimizin bir diğer hatası da; Yapmış olduğumuz paylaşımlar da bilginin doğruluğunu araştırmaksızın paylaşıyor olmamız. Günümüzde; Sosyal medya aracılığıyla algı oyunları neticesinde tertemiz bir insan bir suç makinası gibi gösterilebilmekte, adeta bir suç makinası olan bir insan da tertemiz gösterilebilmektedir. Bir çoğumuz da malesef çoğu kez haber içeriğinin doğruluğunu araştırmaksızın belki de çoğu kez farkında olmadan birilerinin kuyusuna şu taşımaktayız. Halbuki Allah-u Teala ayet-i celile de; "Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın" (Hucurat/6) buyuruyor. Öyleyse bize düşen normal hayatta uymamız gereken ahlaki ve dini kurallara aynı şekilde Sosyal medya'da da uymamız gerekmektedir.
Velhasıl kelam Biz Müslümanlar olarak hayatımızın her safhasında; gerek Sosyal Medya'da, gerek aile hayatımızda, gerek ticari hayatımızda, gerek ekonomik hayatımız da, gerek sosyal hayatımızda yani hayatımızın her alanında "Müslümanca bir duruş" sergileme'nin yollarını aramalıyız. Rabbim hepimize şu üç günlük fani Dünya'da hayatımızı "Önce ahlak ve maneviyat" düsturuyla olaylar karşısında "o ne der, bu ne der, şu ne der" diye değil sade ve sadece "ALLAH azze ve Celle ne der" diye bir hayat sürmeyi ve Rabbimizin bize takdir etmiş olduğu bu hayat dilimini kendisine layık bir kul olarak geçirebilmeyi hepimize nasip eylesin. Selam ve dua ile...