Yeni Müfredat Ya da
EVRİM - CİHAT - ATATÜRK
Ocak ayında yeni müfredat taslakları ilan edilip kamuoyunun görüşüne sunulanca klasik Türkiye manzaraları ile karşılaşmıştık. İstemezükçü tayfa isyan bayrağını açmış, evrim ve Atatürk üzerinden ağır eleştiriler yapmıştı.
Hatırlanacağı üzere Bakanlık müfredat çalışmalarının geniş bir kadro ile yürütüldüğünü, her kesimden görüşlerin alındığını belirtmiş ancak buna rağmen belli bir süre vererek herkesin, her kesimin görüşlerini iletebileceğini ve gelen görüşlerin değerlendirileceğini ilan etmişti.
Aradan altı ay geçtikten sonra Bakanlık çalışmalarını tamamlayarak öğretim programlarını bir basın açıklaması ile askıya çıkardı ve yine gelecek görüşlerin değerlendirileceğini bildirdi.
Bakanlığın ifadesine göre evrim gibi bazı konular üst öğretime bırakıldı. Ancak Darwin müfredatta yer almaya devam ediyor.
Atatürk ve Atatürkçülük konularına gelince; İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi devam ediyor, sadece Atatürk ve Atatürkçülük ile ilgili konularda birleştirmeye gidilmiş, hepsi o kadar. Yani kendilerini çağdaşlık, Kemalizm vb. kavramların arkasına sığınarak ifade eden ve toplumu istediği gibi şekillendirmeye alışmış malum kesimlerin bir bardak suda fırtına koparmalarını gerektirecek bir durum yok.
Malum kesimlerin kıyamet koparmaya çalıştığı bir diğer konu ise İslâmî bir kavram olan Cihat. Nasıl olur da bu konu okutulurmuş, devlet kendi eliyle insan doğrayan cihadistler yetiştirecekmiş. Malum çevreler, İslâmî kavramları işlerine geldiği zaman çok da güzel kullanırlar. Örnek çok fazla da ancak İslâmî değerlerle her türlü mücadele edildiği dönemde bile zekât/fitre toplamaktan geri durmamışlardır. Bir başka çarpıcı örnek ise adalet yürüyüşünün cihat olarak nitelendirilmesidir. Bunlar hep böyledir. İslâmî kavramlarla istedikleri gibi oynar, istismar ederler; bu kavramların kendileri dışında birileri tarafından konuşulmasına tahammül dahi tahammül edemezler. Bunlar konuşadursun, iş olacağına varır elbet.
İslâmî kavramların ehil eller tarafından doğru bir şekilde öğretilmesini son derece önemsiyoruz. Cihat ise bu kavramlardan sadece bir tanesidir. Yasakladığınız hiçbir şey yasaklamakla ortadan kaybolmuyor; aksine daha çok konuşuluyor, tartışılıyor, ehil olmayanlar nezdinde bambaşka anlamlar kazanabiliyor. Cihat vb kavramların doğrusunu İmam Hatip öğrencileri ya da Müslümanlar öğrenmeyecek de oryantalistlerin, küresel güçlerin söylemlerine mi mahkûm olacağız? Onların nasıl bir İslâm algısı olduğunu gayet iyi biliyoruz. İslâmofobi üzerinden nasıl bir vahşet işlendiğini çok iyi görüyoruz. Kendi oluşturdukları paravan örgütlerle İslâm imajına nasıl darbe vurdukları gün gibi ortada.
Burası Türkiye; bu ülkede malesef hiçbir şey olması gerektiği gibi tartışılamıyor, birileri ezberinden, ceberrut tavrından vazgeçmek istemiyor. Bir ülkenin müfredatı değişiyor, üç şeyi aşıp müfredatın bilimsel ve pedagojik açılardan değerlendirilmesine sıra gelmiyor. Dayatmacı anlayış yerini bir türlü uzlaşmacı yaklaşıma bırakmıyor. Birileri değişime karşı çıkıyor ama biz de değişimin son derece sınırlı kaldığını düşünüyoruz. Buna rağmen malum kesimler gibi veryansın etmiyoruz. Biz biliyoruz ki farklı kesimlerden oluşan bir toplumda, herhangi bir tarafı yüzde yüz memnun etmek mümkün değildir. Bu müfredatta herkes kendinden bir şeyler buluyor. Yetmez ama bize göre eskisinden iyidir.
Ülkemizin olaylar, meseleler, kişiler, ideolojiler... üzerinden yaşadığı kısırdöngüden kurtulması, müfredatın ihtiyaç duyuldukça yenilenmesi dileğiyle yeni müfredat hayırlı olsun.