İSLAMIN ÇAĞRISI (Tesettüre dair)
Tesettürden maksadımız kadın ya da erkek ayırımı yapmaksızın genel olarak örtünmedir. Ancak bu söz telaffuz edildiğinde ilk akla gelenlerin kadınlar olmasından dolayı erkeğe değinerek geç sekde burada kadınlara ağırlık verilecektir.
İnsanlık tarihinde en büyük zorbalıklar kadınlar üzerinden yapılmıştır. İslam’dan önce kadın çoğu uygarlığın zevk aracı kullanılıp atılan peçete gibiydi. İşte o uygarlıklar kadınları sömürmek için her türlü yola başvurdular. İslam’ın gelmesiyle kadın eski konumundan daha yukarı derecelere ulaştı. Kur’an’da, kadının, toplumda konumunu anlatan ayetler yer aldı, hatta kadınlar adına “en-Nisa” adlı müstakil bir sure yer aldı. Kur’an adeta kadını aşağı derecelerden yukarı derecelere çıkardı. Kur’an, kadını ahlaksızlığın dibe vurduğu anda kadını bu ahlaksızlık çukurundan çekti aldı. Ona yepyeni bir misyon yükledi, onun ahlakını düzeltecek onun toplumdaki ezilmişliğinden kurtaran tesettür, annelik ,davranış şekli vb. yeni ahlaki kurallar yükledi, kısacası onu toplumun en önemli yapı taşı kıldı.
İslam sonrası kadının toplumda ki değeri arttı. Çünkü kadın islam ahlakıyla annelik yaparak Fatihler, Yavuzlar, Salahaddinler yetiştiriyordu. Çünkü o annelerin önem verdikleri islami ahlaklardan biride “tesettürdü”. Biliyorlardı ki islamın ahlakı onları daha da üst seviyeye ulaştıracaktı. İşte bu şuurda olan annelerimiz, kız kardeşlerimiz islamın ilk döneminden ta 19.ve 20. yy. başlarına kadar o şuurla korudu. 20. Yüzyıldan sonra büyük bir batı etkisi zihinlerimizi köreltti, şuurumuzu kaybettirdi. Batılılar, savaş alanında kaybettiği savaşların intikamını bize sunduğu “ modernite” kavramıyla almaya başladı. Bunun örneği olarak “tesettürü” verebilirim. Batı taktik değiştirdi. Bize kadınlar üzerinden oyun oynadılar yani kadınlara ,bacılarımıza açının siz özgürsünüz yaftasını aşıladılar. Başka bir deyişle ahlakımızı bozdular ,şuurumuzu körelttiler. Bu savaştaki araçları islam kadınıydı. Kadını tıpkı eski anlayışla açtı, onu soyarak bize gösterdi ancak böyle bozabilirlerdi bizim ahlakımızı. Mantıkları şuydu:” Kur’an’ı kapa kadını aç.” Ancak böyle hedeflerine ulaşabilirlerdi, ve bu anlayışı hala günümüzde sürdürmekteler. Bunun örneklerini günümüzde bariz bir şekilde görebiliyoruz. Çevremize bakındığımızda fazla uzağa gitmeye gerek yok yakınlarımıza baktığımız da bunun etkisini göreceğiz. Bu olaylara birkaç örnek verelim; bir anne düşünelim islam ahlakıyla donanmış tesettüre riayet eden ama aynı annenin yanında modernitenin etkisi altında kalmış bir kız coçuğu. Bunun başka örneği sosyal ağlar ,kızlarımız oralarda açınıp saçınıyorlar , instagram tesettürün çöktüğü yer ,rezillik arenası diyebilirim. Oysa islam bizlere açınıp saçının mı diyor? Aksine daha zinetlerinizi saklayın(nur/31) diyor. Ne kızlarımızın ne de erkeklerimizin bir tesettürü kalmamış. Batı sinsice girdi içimize hala kemirmekte bizi. Oysa biz islamın çağrısını unuttuk. Neydi tesettürde ki maksat ? Hiç düşündük mü bunları?
Elbise bir ev gibidir. Ev bizi her türlü tehlikeden korur. İşte islamın çağrısında bulunan elbise(tesettür) de bizi ahlaksızlıktan ve fiziki şeylerden koruyordu. O bizim en güzel sığınağımız evimizdi. Kız kardeşlerimiz onun sayesinde iffet ve ar açsından korunuyordu. Tesettürün en önemli gayelerinden biri de bizi ahlaken korumaktı lakin biz koruyamadık, modernitenin esiri olduk. Bu korunma şeklini Allah Teala bizlere yüce kitabında beyan etmişti. Kadınların baş örtülerini almaları, ziynetlerini korumaları (nur/31) ve dışarıya çıkarken tüm vücut hatlarını hiçbir şekilde belli etmeyecek şekilde üzerlerine almalarını(ahzap/59) bildirilmiş. Yüce kitabımız bize bunları açıklarken biz niye batıya köle oluyoruz? Gençlerimiz niye moda denen batı safsatasına özenti oluyor ? Evet biraz öz eleştiri yapmak gerekiyor çünkü hatanın büyük çoğunluğu bizde. Bizler islamın çağrısına kulak vermedik , Kur’an ve sünnetten uzaklaşarak modernite bağımlısı olduk. O büyük islam medeniyetini unuttuk. İslam’ın çağrısı karşında kulaklarımızı tıkadık. Bizler kulak tıkadıkça nesillerimiz medeniyetimizi unuttu ,şuurunu kaybetti. Batının kulağa hoş gelen ,özgürlük, kadın hakları, açının siz özgürsünüz gibi yaftaları gençlerimizi bizden aldı ve böylelikle bize uymayan bir ahlak yapsını onlara sundu ve bizim ahlakımızı bozmaya başladı. Artık yaşadığımız bu çağda batının yemeğinden nasiplenmiş onca gencimiz ,sokaklarda ,sosyal ağlarda ,kafelerde ve değişik akla gelmeyen yerlerde islama uygun olmayan şekillerde davranışlarda bulunuyorlar. Sosyal ağlarda kendilerini açık fotoğraflarla piyasaya sunuyorlar. Savaş alanında kazanamadığı savaşı , modernite başlığı altında bizleri ahlaken yozlaştırarak kazanıyor batı. Ahlak islamın en önemli üç umdesinden biridir. Eğer bizler bunları düşünüp önlemimizi almazsak gelecekte şuursuz bir nesil yetiştiririz ki bu da felaketimizdir. Tüm bunları söylüyorum aklınıza şu soru gelebilir. Hiç mi tesettüre uyan islamın ahlakıyla ahlaklanan kardeşlerimiz yok mu ? Elbette var ama azınlığız eğer bir ihya istiyorsak bunu genç nesilleri bilinçlendirerek yapmamız gerekli bunda bize çok iş düşüyor.
Sonuç olarak toparlamam gerekirse , islamdan önce bir araç olarak kullanılan kadın, islamla birlikte üst bir konuma sahip oldu. Onun ahlakiliğini nasıl davranması gerektiğini islam beyan etti. Bunlardan en önemlisi de tesettürdü. Batı kur’anı elimizden alamayınca kadını açma projesiyle ahlakımızı bozarak bizi dinden uzaklaştırmaya çalıştı. Eğer biz bu konuyu dikkate almazsak islamın son kalesi olan aile ve bacılarımzı kaybedersek işimiz zorlaşır hesabını veremeyiz sonra. Eğer bir diriliş ateşi yakmak istiyorsak bunu yeni genç nesillerle yapmalıyız ki bunu yapmak içinde son kale olan bacılarımızın islamın ahlakıyla ahlaklanıp şuurlu bir nesiller yetiştirerek bizlere yeni fatihler, yavuzlar, alimler verecektir. Lakin biz bu gerçeği görmezsek batının sinsi harekatını aldırış etmezsek biz ve gelecek nesilleri bilinmeyen bir yolculuğa sokarız ki bu yolda hayra alamet olmayabilir. Eğer amacımız islamın çağrısına kulak vermekse çok çalışmalıyız.Bu ihya projesi için ilk önce şuurlu mücahid ve mücahideler yetiştirmeliyiz.