Saadet Partisi Denizli İl Başkanlığı, il ve ilçe teşkilatlarının aylık faaliyet raporlarını incelemek üzere ekim ayı divan toplantısını 22 Ekim Pazar günü yoğun bir katılımla Saadet Partisi Denizli İl Başkanlığı Salonu’nda gerçekleştirdi. Gerçekleşen divan toplantısına Saadet Partisi İl Başkanı Ahmet Eryılmaz, İlçe Başkanları ve birçok partili katıldı.
İl divan toplantısında konuşan Saadet Partisi İl Başkanı Ahmet Eryılmaz şu konulara değindi:
D-8 DÖNEM BAŞKANLIĞI
20 yıldır ihmal edilen adeta yetim kalan proje. Bizim projemiz. 15 Mayıs 1997 de başbakan ERBAKAN Hocamızın, İslam birliğinin çekirdeği olarak kurduğu proje.
Eğer Türkiye bu projeye gereken önemi verip aktif olarak yürütseydi, bugün ülkemiz ve İslam dünyası sıkıntılı ve perişan hale düşmezdi.D-8, D-60 ve D-160`a doğru büyüyerek ve etkinliğini artırarak devam ederdi.
Irak, Suriye, Libya, Yemen, Arakan ve diğer Müslüman ülkeler işgal, terör, isyan, zulüm, sömürü, açlık ve hastalık sebebiyle darmadağınık ve perişan hale gelmezdi. Milyonlarca insan hayatını kaybetmez ve milyonlarcası ülkesini terk etmek zorunda kalmazdı. Açlık hastalıktan milyonlarca insan ölmezdi.
Gecikmeli de olsa D-8’in gündeme gelmesi ve Türkiye tarafından dönem başkanlığını alması sevindirici. Ümit ederiz hükümet artık AB için değil İslam Birliği için çalışır. AB bakanlığı yerine İslam birliği bakanlığını açar.
İvedilikle şu çalışmalar yapılmalıdır;
- İslam birleşmiş milletleri teşkilatı
- Savunma ve sanayi işbirliği
- Eğitim, Sosyal ve kültürel işbirliği
- Ortak para kullanımı
- İslam askeri işbirliği
- Ekonomik işbirliği teşkilatı
ABD VİZE KRİZİ
Bu olay; ABD ile olan ilişkimizi gözden geçirmemizi gerekli kılmaktadır. ABD bugüne kadar ülkemizin lehine hiçbir adım atmamıştır. ABD ile girilen her çalışmada biz zarar ettik. Kaldı ki bizim sınırlarımızı tanımayan bir ülkedir ABD. Buna rağmen aynı ABD ile stratejik ortaklığın hala devam ettirilmesi tam bir çelişkidir.
Saadet Partisi olarak tavsiyemiz;
- Stratejik ortaklığın sonlandırılması
- Başta İncirlik olmak üzere ülkemizdeki bütün üslerin kapatılması
- 11 milyar dolar karşılığında 40 adet uçak siparişinin iptal edilmesi
- Bu parayla kendi uçak fabrikamızın kurulmasına harcanması
KERKÜK –REFERANDUM
İslam dünyasında yaşanan hadiseleri bir bütün olarak ve ana resme bakarak değerlendirmek gerekir. Rusya ‘nın dağılmasından sonra 28 yıldır İslam dünyasında yaşanan olaylar Siyonist kuruluş NATO’nun yeni düşmanı İslamdır,
Stratejinin neticesidir. Asıl yapılmak istenen ise büyük İsrail’in kurulması projesidir. BOP bunu hızlandırmak için hazırlandı. Bunun gerçekleşmesi için Fas’tan Endonezya ‘ya 22 ülkenin sınırlarının değiştirilmesi planıdır.
Suriye-Irak-Libya – Mısır- Suudi Arabistan ve Yemen de gördüğümüz hadiselerin ana sebebi budur. Ne yazık ki Türkiye olarak 1.Körfez savaşı ve 2003 Irak’a işgal girişimlerini destekleyen ve ABD’nin ve Avrupa’nın yanında yer alan bir ülkeyiz.1991 Körfez savaşında 1 koyup 3 alacaktık, olmadı üzerine 5–10 daha koyduk (Kaybımız 100 milyar dolar oldu) 1 Mart 2003 ABD’ye destek verdik, 13 adet hava ve deniz limanını emrine verdik, Irak işgal edildi. 1,5 milyon insan katledildi.
Bu günkü durum bu sürecin bir neticesi. Saadet Partisi olarak yaşanan zulüm, işgal, terör olaylarının son bulması için:
- Bu topraklarda bulunan bütün yabancıların buraları terk etmeleri.
- İsrail denen terör yapılanmasının bu bölgeden sökülüp atılması.
- Bölgedeki Müslüman ülkelerin birlikte çözüm planları ortaya koymaları.
- D-8’in mutlaka aktif hale getirilmesi ve üye ülke sayısının arttırılması.
- Irk ve mezhep üzerinden hiçbir ayrımcılığa müsaade edilmemesi.
- AB için değil İslam Birliği için seferber olunması.
- İslam ülkelerine yönelik sömürünün mutlaka engellenmesi gerekmektedir.
Referandum yanlış bir girişimdi ve bu olay bölgede yeni çatışmalara da sebebiyet verebilir.
İDLİP
İntikal bölge halkının güvenliği ve muhtemel saldırıların önüne geçilmesi için olumlu bir girişim. Türkiye’ye yeni göç olayının önlenmesi için önemli. Ancak Suriye’nin her bir bölgesi sıcak bölge. ABD buradaki terör örgütlerine 3500 tır silah ve mühimmat araç-gereç verdiği dikkate alınırsa atılacak adımların dikkatle atılması gerekir. Biz ABD ve Avrupa’dan korkmayız. Ancak, tedbiri elden bırakmamamız gerekir.
- DAEŞ 3-5 kasaba ve ili elinde bulunduruyor.
- Rakka DAEŞ’ten alındı, YPG ye verildi. Afrin PYD’nin elinde.
- Ayrıca Suriye’nin güney sınırını ve İsrail’i göz ardı etmemek gerekir.
- Şu günlerde İsrail-Rusya ve İsrail-Güney Kıbrıs-Yunanistan arasında yapılan görüşmeler dikkatle takip edilmelidir.
- Gerek Suriye’ye gerekse Türkiye’ye karşı yeni birtakım planlar ve hesaplar peşinde oldukları anlaşılmaktadır.
- Türkiye-İran-Irak-Suriye mutlaka bir araya gelip çözüm üretmeli ve birlikte hareket etmelidir.
- Gerçekte işin iç yüzünü bu olayları planlayanlar bilmektedir. Bizler ise cereyan eden hadiseleri anlamaya çalışıyoruz.Planın sonraki sayfalarında ne olduğunu bilmiyoruz.Öyleyse bizim de kendimizin planı olması gerekir ve ne yapılacağına biz karar vermeliyiz.
EKONOMİ
Deniz bitti, borç para bulmakta ciddi zorluklar yaşanıyor. Yeni vergiler ve zamlara müracaat ediliyor. Bu da milleti ciddi olarak ekonomik sıkıntıya sevk eder.
- Fabrikalar satıldı.
- İşletmeler, limanlar satıldı.
- Şimdi arsa ve araziler satılacak.
2020 yılına kadar yaklaşık 7 milyar TL’lik kaynak planlanıyor. Ancak ülke olarak ihtiyaç duyulan para kaynağını bir şeyleri satarak karşılamak asla çözüm değildir.
Çare:
- Kapitalist ekonomik sistemden adil ekonomik düzene geçmektir.
- Rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçmektir.
- Keyfe, konfora, betona, asfalta, toprağa değil üretime yatırım yapılmalıdır.
- İsrafın mutlaka önlenmesi gerek.
- Usulsüzlük ve yolsuzluk önlenmelidir.
- Tarım ve hayvancılık yeteri kadar desteklenmelidir.
- Tarımda mazot desteği (0 vergi ile) sağlanmalıdır.
- Tarım ithalatı durdurulmalı, yerli üretim desteklenmelidir.
- Sudan’da 5 milyon dönüm arazi tarım için kiralanması, Ukrayna ve Arjantin’de sığır besiciliği planlanması, Bosna’da katliam yapan Sırp kasabından 5000 ton et ithal edilmesi akla ziyan bir durumdur.
EĞİTİM
Tam bir keşmekeş. Yap-boz tahtası. Öğrenciler eğitim kobayı. Aynı iktidar döneminde 6 bakan 5 kez sistem değişikliği yapılması izah edilemez. Nesilleri kaybediyoruz. Bir gün ansızın TEOG’u kaldırdık. MİS getirdik.
- Niteliği değil niceliği önceliyoruz.
- Milli ve manevi değerlerimizi nakşedemiyoruz. Bu değerlerden uzak bir nesil yetiştiriyoruz. Buna bağlı olarak ahlaksızlık, alkol, uyuşturucu, şiddeti bencillik, geçimsizlik, duyarsızlık had safhada. Kurulan aile yuvaları kısa ömürlü oluyor.
- Dünya için yaşayan ve bunun için hiçbir kural tanımayan bir toplum haline dönüyoruz. Birbirinin dostu, arkadaşı yerine birbirinin kurdu, hasmı bireyler yetiştiriyoruz.
Çare:
- Fıtrata dönmek. Sanal hayattan gerçek hayata dönmek.
- Ahlak ve maneviyat eğitimini her aşamada etkin bir şekilde uygulamak.
- Fulbright komisyonunu kaldırmak.
- Teorik eğitimden pratik eğitime geçmek. Teknik alt yapının buna göre yeterli hale getirilmesi gerek.
- Mesleki eğitimin hem nitelik hem de nicelik olarak arttırılması.
- 12 yıllık kesintisiz eğitimin kaldırılması. Böylece çıraklık eğitiminin önünün açılması.
- Meslek liselerin ve teknik üniversitelerinin sanayi ve üretim ile işbirliği ve koordinasyonu sağlanmalı.
İSTİFALAR
AKP’nin kendi problemi. Ancak kendi söylediklerini yine kendileri ihlal ediyor. ‘‘Seçimle gelen seçimle gider’’ sözü şimdi ‘‘Seçimle gelen emirle gider’’ oldu.
- Kişilerin değişmesinden daha önemli olan zihniyetin değişmesidir.
ADALET
Güven %15. Yargı memurlarının %20’si güvenmiyor. ‘‘Adalet mülkün temelidir’’ siyasi hesaplara kurban edilemez. Ve kesinlikle baskı altında olmadan ‘bağımsız’ hareket edilmelidir.
- Adaletin kalitesi-kalibresi zayıfların hakkının korunduğu ölçüdedir.
- Güçlülerin yanında yer alıp onların baskılarına boyun eğen ve haksızlıklara göz yuman adalet, adalet değildir.
- Adalet mekanizması hızlı işlemelidir.
- Tutukluluk hali cezalandırma yöntemine dönüştürülmemelidir.
Ahmet ERYILMAZ
Saadet Partisi Denizli İl Başkanı
22.10.2017